Aşk-ı Firar

Bir gece hüznüdür bu senin asaletine yakışan
Endamında kaybolduğum şiirler gibisin
Dolu dizgin hicranları kabullensede gözkapakların
Sen sevda atına yakışan ürkek bakışlı ceylan gibisin

Şimdi geceye uzanıyor kollarım
Artık yağmurlarda ıslatmıyor bedenimi
Suskunluğun iç çekişlerinde kayboluyor yüreğim
Geceye yürüyorum,hüzne yürüyorum
Anladım ki aykırı güzel
Ben senin en çok inadını,seviyorum

Vahşi bir hayatın ortasındayız ikimizde
Namluların karşısında her zaman dik durdu sevdamız
Türkülerin esaretine sunduk gönül hanemizi
Mavi düşlere kaydolamadık hiç bir zaman
En zifiri kalleş acıların ustasıydık
Ama yinede sevdalıydık onurlu ve yiğit

Bir gece karanlığında ihtilalleşmiş firari zamanlarda
Mülteci yarınlara sürüklendi hayallerimiz
Ekmeğimize,suyumuza dokundular susutuk
Gündüzlerimizi çaldılar sustuk
Ama sevdamıza el sürmeye çalışanlara kan kustuk
Beraber yürüyoruz şimdi aç,susuz
Gündüzleri firarda geceleri uykusuz
Ama gülüm kalbimiz asla kalmayacak duygusuz

İnadına yürüdük sevdanın dikenli yollarında
İklimsiz mevsimler oldu durağımız
Baharı bulmadı günümüz,doğmadı güneşimiz
Ama yüreğimizi ısıtmaya yetti sevda ateşimiz

Hala özgür değil gülüşlerimiz
Hala firari hala kaçak içimizdeki ses
Artık çığlıklarda avutmaz ikimizi
Efkarımızı dindirmeye yetmez sigara
Ve hala meydan okuyoruz çılgın zamanlara

İkimizde yorgunuz gülüm
Ateş çemberinde bir sevda bizimki
Aşk yolunda şöhreti duyulmamış sevdalılarız biz
Ve hala karanlığın ardındaki güneşi bekliyoruz
Vuslata beş kala
El ele maheşere yürüyoruz
Elveda çivisi çıkımış kahpe dünya
Biz gidiyoruz.
Azraile kesildi biletimiz
Ama şunu herkes iyi bilsin
Ötelerde devam edecek sevda serüvenimiz