Aşk-ı İlâhî
Israrla methedilen; secdedeki başlardır.
Mutlak teslim esastır, İmân Alfâbesi'nde.
İlahî Af`fa mazhar, dökülecek yaşlardır;
Adına gönül denen iklimin Kâbe' sinde.
Acıya taviz olmaz, dîl yâresi değilse.
Öyle ufak rüzgârlar sarsamaz yüceleri.
Asîl ruhlar rükûa tefekkürle eğilse;
Âşıkların bir (Ah!) ı, titretir geceleri.
Bir suskunluk hap`solur kalplerin köşesine.
Başlar ritme tutulur, dizler yere vurulur.
Mânâ ufuklarında varılır neş'esine;
Gönüller otağına, 'Ulu Divan' kurulur.
Sesler uzaklaştıkça, nefesler yükselirler.
Gözler aynı odakta, kulaklarda (Hû!) sesi.
Hurîler, meleklerin ardı sıra gelirler;
Yüreklerde sevdânın o en mâsum bûsesi.
Geceler gündüzlere, gündüzler gecelere
Karışmış bir zamandır, zamanlar ötesinde.
Cümleler parçalanıp, dönüşür hecelere;
Ayaklar yere değer, bir kudümün sesinde.
Nefis, mahkûmdur şimdi; mânâ hüküm bulmuştur.
Sırlar bir bir açılıp; ayıp, günah örtülür.
Tedbir yoktur arada, artık olan olmuştur;
Aşk âteşi vurunca, ar perdesi yırtılır.
'En Sevgili' şân ile kalbe girdiği anda
'Ölmeden evvel ölmek', âşıklar ilkesidir.
Duru pınar gibidir, zihinler bu zamanda;
Varılan her mertebe, huzûrun ülkesidir.
Başlar mutmain kalkar, eller arş`a yükselir.
Yüzlerde nûr şavkları, çöker kalplere huşû.
Uzak, çok uzaklardan ılık rüzgârlar gelir;
Âlemleri mest eden, Aşk-ı İlâhî`dir bu!
'En Sevgili' şân ile kalbe girdiği anda 'Ölmeden evvel ölmek', âşıklar ilkesidir. Duru pınar gibidir, zihinler bu zamanda; Varılan her mertebe, huzı»run ülkesidir.
ilahi duygularla bezenmiş son derece güzel bir şiirdi
inşallah huzura varan kullardan eylesin Rabbim cümlemizi.
kutlarım Esat bey emeğiniz değer görsün hürmetler.