Aşk-ı İsyan

Kırk kat zincir vurdum gönlüme kaybettiğim sevgimle,
İnancımıda sensiz şeytanlar götürdü bilinmezlere...
Bir zamanlar ateşten yanan tenim şimdi buz kesti yalnızlıkta,
Cam gibi kesip attın yüreğimi damarlarımdaki asil kanla.
Battıkça battın hep içime eyy zevk-i kadın, neydi derdin be...
Masum, meleksi kanatlarındaki beyaz tüye aldanmışım,
Gözlerimi kamaştıran güzelliğin örtemez artık günahı.
Saf sevgim yalnızlığı temsilen esir düştü gönlüne
Muhtac-ı keder mutluluğa düşman bende...
Küçük bir arı gibi kondun gönlüme, sokuverip gittin derd-i aşk.
Git gide acıtarak büyüdü bıraktığın yara, kabuksuz gönlümde...
Mevsimler geldi geçti üstünden hatta yıllar yalan oldu düşünerek,
İçimdeki sevgi büyüttü beni senden gelen nefret-i zen.
Öldüm ve yürüdüm sensiz, bölündüm parça parça...
Kaybettim beni ve ölümsüz zeni...
Sonu gelen bir su damlası gibi hafifçe dönüştüm topraklara,
Ağladıkça ve ağlattıkça anladım ki kaybettiğim tanrıdan gelen ben.
Şimdi varsın olsun hakk-ım iade, yinede anlamazsın dert, keder...
Benden sana son söz olsun Aşkın artık derbeder..

04 Ocak 2010 19 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar