Aşk-ı Siyah
Aşk-ı siyah
yağmur ağlar ben susarım
tozlu yollarda yürüyen aşka inat
ıslanır sevdalarım
bozkırda bir ağacım, dallarına kuş konmamış
duldasına sığındığım, gölgemde o adam
kabzası elimde iki ucu keskin
kınsız kılıçsın sen
noktasız virgülsüz okuyanı çıldırtan
efsunlu yazısın sen
küçücüktü avcumda, bıraktım dağ oldu
güneştim,
kapattı gözlerini buz oldum
gecemde gündüzümde gözyaşları düştü gülüşüme
ikiye böldüm yüreğimi
bir yanda dünya, bir yanda o adam
sırsız bir testisin su sızdıran
çekilsen yolumdan, kırılmadan
göğüs kafesinde bir kuş tutsak
fikri hür adamın, saçlarında ellerim
git, zaten hiç olmadın ki
git, o adamdı derim
endamına asılır arafta beklerim
üfle güneş sönsün diyen sevgiliyi,
soyan el kadar sabırsız
sıcağı yakan soğuğu donduran
çöl kadar kararsız
her gece sevişip sabah yok olan
yakamozlar kadar
hayırsızsın sen
Ben yokum, kimsen yok
Bir hayalimi, bir geceyi öp
Korkmasın diye,
Sabaha kadar koynunda uyut
Sakla beni, sakladığın yerde unut..
bir dağsın sanmıştım
kum gibi ellerimden kayansın
beni bırak, kendinden cayansın
aynada sır, aleme ayansın
simsiyah yüreğimde
bembeyaz bi yalansın sen
simsiyah