aşk_ı tahir gönlüme
duygularım adı konmamış bir şiirdir dizilir metin,
şairin, sevgileri mısralarda anlatması ne de çetin,
cahil gönlüm kapılır belirsiz uçsuz hoş sevdalara,
bu sevda ki hiç acımaz başımı koyar kör belalara,
çekilir kılıçlar bundan cesaret alır yüreksiz insanlar,
vuruşur konuşmayı bilmeyenler, yaşanır hüsranlar,
sevdiğim gibi, sevdiğim de sevse gam yemezdim,
gönlümü delice duvarlara vuran sam demezdim,
sürgün edilen, aşk-ı tahir gönlüme darağacı dikilir,
yar adına kıldan ince boynuna, yağlı urgan çekilir,
kimisi var ki bu duruma sevinir içten içe gülümser,
sevgiyi kan sananlar var bunu şuursuzca önemser,
kaptırıp ruhunu, şerri muazzam yürütenin yitik usu,
farkına varmadan nefsi kurar derinden dipsiz pusu,
ne zordur bir sevgiyi hayal edip mutluluğu çizmek,
eylül ayında yasemin çiçeğine siyah inciler dizmek,
kızların gözünde değeri olmayan defolu gocuğum,
otuzsekiz yaşında yürekleri ağlatan ufak çocuğum,
cevapsız düzen içinde konur vadesiz faizli yasaklar,
yerine sığmazlar bir gurur duyar ki hayasız asalaklar,
sevgiyi gizli yaşamak istedim, aşkım etti beni deşifre,
yasaklara gerek yok ki, hayatım zaten bir hatalı şifre,
akıl almaz gözyaşıyla hüzün doludur edebi defterim,
sanki bağ ile bahçede yetişir bitmez ebedi dertlerim,