Aşk, Şarap, Nargile / Hasret
Kapatsam gözlerimi, dalsam her gece gördüğüm rüyaya
Yeşil boyalı, eski ama bana saray olan
O sıcacık, huzurlu öğrenci evinde
Bir kadeh şarap olsa elimde
Plakta yine aşk tınısı, yani keman sesi
Loş mavi bir ışık yayılsa etrafıma
Köşede, tek seferle tiryakisi olduğum nargileden
Baş döndüren nane kokusu yayılsa odaya
Ve yanımda yalnızca sen olsan
Dizlerime yaslasan başını
Son kadeh için kavga etsek, çocuksu
Sıraya girsek nargiledeki zehirden nefes için
Tek yudumla, bir nefesle sarhoş olsak, ama aşktan
Ah! Hayali bile ne kadar güzel ve imkansız ...
İnan, öyle özledim ki sesini, tenini,
En çok da bir tek seni sevmeyi
Kalbim yankılanıyor,
Sevgi çığlıklarında sen diye haykırıyor
Yokluğuna nefretiyle, yüreğine hasretiyle
Dinlemiyor beni, tanımıyor engelleri
Düşünmüyor hiçbir şeyi
İstese de senden başkasını ait olamıyor
Çünkü kimse sen gibi değilki...
Senden sonra sevdikçe korkar oldu yüreğim,
Yapmacık sevdalardan
Yalan aşkların, gerçek acılarından kaçar oldum
Meğer kimse sen gibi sevmemiş beni...
Sevdiğini söylerken bile dili
İnkar eder yürekleri sevgisizliklerini bana
Onlar bilmezdi beni, senin kadar
Kanmak bende zor zanaat
İnanmış gibi yapmaksa yüreğimin tek yalanı
Keşke tanımak kolay olmasa insanları, inanabilsem
O vakit yalan rüzgarlarında mutlu olurdum...
Sense kırmazdın beni, aşkınla divaneyken bile anlardın
İçten içe belki de severdin de söylemezdin
Sendeki varlığımı da bilirdim elbet
Saf bir damlaydım içinde tuttuğun
Bir nebze de olsa, dolu dolu bendim o
Aşk değildi, yalnıza sevgiydi, ya da dostluk
Adı her neyse ne, vardım işte içinde
Bir tebessüme nedendim yüzünde...
Ben severdim, sende bilirdin
Ve susardın...
Ama sessizken bile konuşurdun içimde, asildin
Hele bir de gözlerindeki maviliğe deyince gözlerim
Okyanus olurduk, birlikte dalgalara karışırdık...
Sevdamsa billur bir çağlayan gibi
Hep berrak hep tertemizdi
Hiç kirlenmedi, kirletmedin
Pas tutmuş, çivisi çıkmış hayatın içinde
Bir altın gibi beni, aşkımı sakındın
Benim yüreğimde, sana dair bir hazine bıraktın ardında
O mabed harabeler içinde olsa da sapasağlam ayakta...
Sen, sana susayan dudaklarıma daha dokunmadan
Bir ömre yetecek aşkı sunandın...
Anladım, acı gerçeklerin içinde
Beni mutlu eden tek sendin sevdiğim
Yokluğunu bile sevdim
Lakin, artık ne mazi geri gelir,
Ne gelecek ümit verir sana dair
Yine de düşünmekle hayal kurmak bedava
Senle ben, ateşle rüzgar, ayla yıldız, denizle güneş...
Her şey olabilirdik bu aşk da ama
Ne Şems olabildik ne Mevlana doyasıya
Buram buram sevda kokarken cesetlerimiz
Belh ile Tebriz diyarında olmasak da
Ne fark ederdi yoktan var oldu yine aşk
Afyon ve İzmir eteklerinde, Cennet-i Cehennemde
Lakin yalnızca iki ?hamuş' olabildik aşka...
2 Eylül 2011
S.Hisar/İZMİR
[email protected].?~~
+Sen acıyı biriktirmeyi seversin Olric -Sen biriktirmeyi seversin....hadi devam et şimdi kuru yaprakları... +Deniz taşlarını gözyaşını sorulamamış soruları -Senden kalan sesleri yaşanamamış paylaşılmışlıkları +Birlikte harcamak üzere kalbinde biriktirilmiş zamanları ve hüznü -Ve özlemi biriktirmeye
(tutunamayanlar)