Aşk Ve Şarap Üzerine Söylence

"seni öyle seveceğim ki bir şiirde bin canbazlık"

dur. sana gitmeler yasak
beni de aşktan say

eskilerin ince hastalığına tutuldum ben
şarkılardı bilirsin.
anlatırdı çocukluğuma;
bekle. seversin.

küçümen gözlerin
gerçekten gerçeği söyledi
öyle ki hatırlamak mümkün seni
unutmak ihtimali benden alındı
kısır bakirenin hayali gibi

beni sana terk ediyor kader
öyleyse seni bana ver

ağlamalarına bir iklim bul şimdi.
kavuşmaları o ana düşürelim.
sahi gece nedir? ölen kimdi?
aşk sıcaksa neden üşür elim?

gökyüzünden bir yuva tutalım
pek bir güzel olurdu bulutlarda uyumak.
seninle her şey mümkün.
her şey olası.
yokluğunda nefes ütopya
lanet kahrolası.

karanlık tanrılar iniyor arza
gölgeleri aydınlık
bir geceyi tutup öldürüyorlar
seni bana soruyorlar
söylemiyorum

beni de sana soracaklar;
bir şair elbette kadını ve şarabı pek sever.

benim gören gözüm, elim ayaklarım benim, karım
demez misin; bilirdi şarabın tadında ben varım

aydınlık şeytanlar yükseliyor göğe
bir kan alacası renk kaplıyor fezayı
sıratta bir çocuk oturmuş manzarayı izliyor keyifle

sana beni soracaklar.
deseler bile, her ne deseler.
kimbilir ne dersin.
sen bilirsin.

dur. sana gitmeler yasak
beni aşktan say önce