Aşka Inandığım Için
kıraç dağda kuruyan bir ağaç olduğuma bakmayın siz,
aldırmayın yalnızlığıma
bana sürüyle göçmen kuşlar uğrar
dallarıma konar keklik gibi kızlar,
kelimelerimle kanatlanır sevdaları
rüzgârları ses alır nefesimden,
kalp sızıları diner kırık olanların
şifa bulur söz yaraları
sürünce dilimdeki merhemden.
sakın dokunmayın derime kazınmış kalp çizgilerine
çakıyla yazılmış isimleri silmeyin benden.
her seferinde yanıma yorgun bir güvercin düşer,
yine bana kalır solgun yüzünü güzelleştirmek
aşkın cezasını çekmek;
onun yerine üşürüm ayaz gecelerde
onun için seyrederim yıldızları,
ölünecekse ölür
ağlanacaksa ağlarım;
kurusam da kime ne!
bir âşığın duası yeter bana,
belki ben de sevi açarım yeniden
giderken bir gülücük bırakırsa.
şaşırmayın,
aşka inandığım için
bu bahar tomurcuklandım birden,
damarlarım dar geliyor artık kanıma
canıma can katmış sevenler,
şimdi uzak bir yerde
karşı sahilde bekleyenim var;
durun,
ağaçlar gidemez -demeyin-
kesin beni
götürün kalbi maharetli sevda ustasına
nasıl olsa o yapar
çatma bir sandal çıkar gövdemden.
bekleyin,
sevdiğim gelip oturunca gönlüme
ayakları değince kaburgama
göreceksiniz
kasırgalara kafa tutan
bir kadırga olacak benden.
Şiirin son kısmı bana duygu verdi ve hoşuma gitti ama önceki kısımlar bana samimi gelmedi açıkcası.
özellikle sonu çok manidardı...
tebrikler.
Ve aşk , Kaburgasından doğmuş şairin yeniden......... Anlayan mı ? Asla okumayan anlamaz Yürek sesini..............