Aşka Veda Hutbesi
be üstadım
aşka inanç vardı eskiden
vefalı ve dürüst insanlardık
eyvallah derdik gidenin ardından
ve hoşça kal
gelene ise hoş geldin iki gözümün çiçeği
ve gönlümün tek sahibi....
.....elbet bizde efkarlı ayrılıkların
bıraktığı derin izler de var
ama biz o izleri
bile severdik mazinin hatrına
kötü konuşmazdık gidenin ardından
bir elveda bir mutlu ol yeterliydi
yüreğe atardık acıları içten içe
utanırdık sevdiklerimizden bile
elini tutmaktan
derin derin gözlerine bakmaktan
üstad ne şanslı bir nesil bizler
ve gerçek aşkı yaşayan son nesil
biz çıkarsız vefalı sevmeyi
koşulsuz ve yürekten aşkı
yaşadık
bazen uzaktan sevsekte
bazen en yakınında olsak da
bu günlerde ise bize sürgün fermanı
yazdılar vefalı sevmek suçundan
sevdik mi
akıl danıştığımız olurdu yağmura
mehtaba kanat çırpan martılara
bazen de papatyalara
ama anlatamazdık yabancılara
asla kahve içmeye
evlerimize gelmezdi sevdiğimiz
bir mektup beklerdik bir türlü gelmeyen
sabırla ve vefa ile hep bekledik be üstad
bakmazdık ve konuşmazdık
yabancı gözlerle
yalandan canım sevgilim demezdik
gülümsemedi gözlerimiz her gördüğümüze
üzülüyorum be üstad şu yeni nesillere
onlar hiç yaşamayacaktır vefalı çıkarsız aşkları
geceyi hep başka sabahlara bağlayacaklar
üzülüyorum be üstad
her cümlede canım ve
seni seviyorum diyenlerin
ertesi gün başkasını sevenlerin
çağında
üzülüyorum be üstad
soyu tükenmek üzere olan nesilleriz…