Askerin Halet-i Ruhiyesi
Aylardan mayıs,
Günlerden pazar.
Saat ise altıya yirmi var;
Ve şuan seni düşünmekteyim yar.
Devrelerim sıkılmış, kafaları bir milyon.
Gazinoda oturmuş, izliyorlar televizyon.
Kimi oturmuş okur önündeki gazeteyi,
Kiminin karnı aç bekler akşam yemeği.
Değişir iki saat aralıkla nöbetler,
Uzandımı yatağına zekeriya, şafaktan gün düşer.
Teskeresine kalmış dedelerimin 3 gün;
Benimkisi ise başlanmamış, 367 gün. ( Şimdi 116)
Saat ona yaklaşır, gelir iştima-i yat.
Askerin tek hayali, dışarda sivil hayat.
Çık bulaşıktan, gir tuvalete yap temizlik.
Mıntıka-i çevre vesaire, bunların tanımı ''Askerlik''
Her Hafta barfiks, mekik, şınavlar...
Bunlar çarşıya çıkmak için lazımlar.
Bir düdük öttümü anlaki asayiş berkemal.
Uykusundan uyanmış nöbete gider cemal.
Kısa kısa çalar ise üç düdük; Eyvah Firar var!
Mahkumu yakalayamadım, bekleme beni yar.
Yemeği yedik uzandık çam dibine.
Bir yolunu bulup, girmeliyiz komutanın gözüne.
Üç gündür niyetindeyiz, sıgarayı bırakmanın.
Bizim hiç günahımız yok, tüm suç bursalının.
Damarına bastın mı teskerecilerin bir kerre.
Bölükteki faaliyetlerden yararlanamazsın bir zerre.
Üç ay mağduru olacaksın Zekeriya bu durumun.
Yolunu bekle dur sen, gelecek torununun.
İşte canlar, budur askerin halet-i ruhiyesi.
Olsun size bu şiir Oflu'nun hediyesi...