Aşk'ı Anlayamadığın Sürece Varsın Oyunda
akşamın lal gözlerinde
etekleri cinnet çalar korkunun
duyguların
kaotik leş yiyen gizemi...
kabusumda raks eder elleri
boşvermişliğin dipsiz kollarında
avuntu makamı her uyku
ç/ağlar
sağır eden sessizliğinde
mahşerimin yamyamları
azapta bir sır gibi
kemirir
içten içe
etimi
bir daha...
bir kez daha dirilir
her susku mevsimi
içimin öleyazan sen'leri
ve amaçsız kavimler gibi
yine senden göç eder ütopyamın ben'leri
düş bozması sayıklamalarda
koşullu avuntu döngüsü...
kaybettiğine yanar mısın ?
unutma
aşk'ı anlayamadığın sürece varsın oyunda
Dilek Çevik
Aşk'ı anlayamadığın sürece varsın oyunda,
Tek kişilik aşkın girdabında, boğulurken düşlerim. Çelimsiz iblislere inat, oyunun en ortasındayım.
Kırık - ezbersiz rollerimi emzirdim dün gece bileklerine kıyarken uykumun senli b/ölümleri.
Ve sen, tüm bilmezliğine rağmen hâla oyunun, Esas karakter(siz)iydin yaşam umutlarımın...
İmgelerimin hecelerinin ayak çarpıklarını hissetiniz mi? Sizin duygu kusumunun muhteşemliğine düğme iliklemişler...
Saygı - sevgilerimle.
düş bozması sayıklamalarda koşullu avuntu döngüsü... kaybettiğine yanar mısın ?
güzel ve etkileyici bir şiir daha emeğinize sağlık
"aşkı anlayamadığın sürece varsın oyunda".. anladığında oyun bitmiş, perde kapanmıştır, hatta yeni senaryolar yazılmaya başlamıştır bile mi?.. "mahşerimin yamyamları/ azapta bir sır gibi/ kemirir/ içten içe/ etimi".. mahşerimin yamyamları..? sağlam betimelmelerle hoş bir şiir.. tebriklerimle..
çok teşekkür ederim değerli yorumlarınız için
Aşkı anladığını sanma; Ne akşam kızıllığı, Mehtabın on dördünde aşk. Bir dalga deniz, Bir avuç kumda bile severse insan Aşkı bulur.
Çok dolambaçlı bir yol ömür Uzun bir yol arkadaşı Yalın ve kuru takılır aşk. Kendince donat, süsle. İstersen görme Yok say; Bas üstüne ve geç. Sevmek emek vermeden Büyüyemez, Kaç lokmalıktır bu yemek. İçine ağır ağır damlar sevmeler. Dolduğunda çağlar aşk Gerçekten sev ki O zaman anlarsın aşkı Kat kat olur aşk Her biri ayrı yazılır aşk.