Aşkın Bedeli
Hani usulca eğilip kulağıma fısıldadığın umudu
Hatırlar mısın bilmem, ben unutmadım
Kalbim kaleme küsmeden önce
Sözünün tarihini.
Sahipsiz bir güvercinin kalbine not düşüyorum.
Omuzlarına düşmesin yaralı kalbim.
Bilmez
Bilemezsin
Kaç güz mevsimi elek tuttu gözden
Sabır ağaçları yaprak dökdükçe bahçemde
Avuçlarımda yükselen dualar bile arşa lâl kesildi.
Sessizce dilemek düştü seni ellerimin yazgısına..
Tarihe not düşürülsün
Seni cömertçe sevdim
Müteassir sevdamı
Üfledim bozkırların sıcak diyarına.
Makamı bozulsun tüm şarkıların
Yüreğim tutuşuyor şehâdet şerbetine
Gökyüzünün koyu maviliğinde
İnerim hayal mahzenine
Güneşten yoksun kalmış
İçimde sakladığım sevgi düşleri
Dokunamam, acıtır, yandırır, kanatır
Bakma
Şimdilerde yalan flusu takılıyorum
Vurdumduymaz bir gülüş var suretimde
"İyiyim" demekten kelâmlarım bile yorgun
Başıbozuk bir ömrün paragrafından.
Sis perdelerini aralayarak gözlerimi
Yeknesak gecelerde
Hangi deva eşlik eder ağrılı gözlerime
Dökülürken elzem sevmelerin teri göğsümden
Hangi anlam anlatabilir senin yokluğunu bana.
Şimdi
Kurşunlu sitemler benim sevdama mı?
Tarihe not düşürülsün
Bu aşk benim bu acı benim
Ya Vedûd
İçimdeki aşk mahsumiyeti ölüyor
Kimsesiz çocuklar gönül cesedimi topluyor
vebaline
Geçmişin ahvah sesinden yıkılıyor Nemrut Dağı
Bilsen ne ihtişamlı acı
Kaç kurşun yarası göğüs çeperimde alevlenir
Kuşlar üşüyor titreyen avuçlarımda
Göçtüğüm kentlerin karanlığından
Kanıyorum cennet bildiğim kapılarda
Tokat gibi kalbime yapışan aşk duvarından
Hangi kitap adaletinde kaleme saf tuttulmuş
savunması.
İddia edilmiş aşk kelamı yalana
-savunmam-
-Ölümcül suskunluğa-
- aşkın kararıdır -
Yüreğim imha edilsin
Gizem/Asi
Yol tükendi
Kalbim çocukların gülüşüne bağışlansın
Kalbim çocukların gülüşüne bağışlansın. Benim de! Okudum ve alkışladım.