Aşkın Biz Hali

Aşkın Biz Hali




Aşk, ömrün iki beden yalnızlığını vurur suretine
Oysa zaman ihtiyar bir gökyüzünden başka bir şey değil artık
İçime attığım bir ülkesin, hani o hiç gidemediğim
Hiç dokunamadığım bir tende sızlar kimsesizliğim
Bahar sıcağındaki ayaza tutulur ruhum
Yetim hakkı yemiş günahlara bürünür gözlerinin karası
Ve varlığın, kimsesiz sokak uçlarında ağlatır çocukluğumu
Sonra kucağımda ninnisiz uyuturum sensiz her geceyi
Beklemeyi bile utandıran bir vuslatın döngüsünde sallandırırım tebessümlerimi
Kaç iklimsiz sabaha uyandırdı gözlerin gözlerimi bilemezsin
Bilemezsin hangi ah-uzarda inletti melekler yeryüzünü
Bilemezsin sensiz her gece kendimi nasıl öldürüp
Her sabah tekrardan nasıl dirilttiğimi
Demi solmuş ayrılıklar demlendirirken göğüs kafesimde varlığını
Hicap eder arş-u alada tüm sensiz yazılan cümleler
Feryadı figana bulayıp durur şairler
Kerbela'da aşka esir edilen yürekler, boynunu vurdurdu aşk aşk diye
Bırak gölgene yüz sürsün bu kimsesizliğim
Bırak dudağımın çatlaklarında zikre dursun ismin her kederde
Acı çekmek içindir, der bir şair
Ve vurur ayın boynunu dokunduğun yerden
Oysa bilemedi, her şair biraz katil biraz celladıydı cümlelerin
Biraz sen biraz da bendi cümle aralarında
Mevsimlerden kış, günlerden sen ertesi
Vuslatın hıçkırıkları yankılanır nağmelerde yokluğuna
Sonra boğazıma düğümlenir bütün sabahlar
Heyhat!
Görmedin gözlerimle gözlerini
Oysa aşka abdest aldırır suretin
Ve bir Yusuf daha düşer kuyuya
Züleyha'nın parmağından damlayan kana dokunur kirpiğin
Bedevi bir suskudur ismin, aşkı üç harfe sığdıran
Aşk oyun bozdu ve kırdırdı kalemi can damarından
Halbuki aşkın elleri olsaydı şuan bizi yazardı
Gözleri olsaydı sen gibi bakardı
Bir kokusu olsaydı karanfil gibi kokardı
Ve eğer bir silueti olsaydı mutlaka aşk sana benzerdi.

23 Nisan 2016 60 şiiri var.
Yorumlar