Aşkın Lahit Artıkları

2-3'12'9

Aşk...
Midye kabuklarının rahminde beslenen,
Dünyanın büsbütün
canhıraş hüzünlerine
göz kırpan bir ahbap selamı
ve bir anne şefkâtiyle,
Tadıldığında ise bilinçli bir sarhoşluk veren,
Gezgin dalgaların avı,
bir inci tanesi...
Sevilene yakıcı bir ıslaklık boyunda
yahut
parlak bir yakamoz araladığında rastlarsın.
Rastlayamazsan şayet,
Keder küflü seslenmelerin
yankısız bu derinlikte
boğazına bir bıçak gibi değerse geri,
Ölgün,
ağır kayalar açarlarsa sana kollarını
en sağlam üslupla büzerek alınlarındaki ciddi çizgileri,
Ve düşerse bir yıldız
arşın ebedi saçlarından
denizin kaygan tarlasına,
İşte o vakit sor Tanrı'ya:
Aşkın cennet elleri,
derisinin ardında
saklayabilir mi gerçekten,
bir cehennem iskeleti?

Saklayabilirdi..

Bir solgun asır biriktirdim vedanın ardından,
satılıksız;
elimde kalan
antika inancımın kafesinde.
Daha çok
akrebin kabuklu sırtını sıvazladım ki;
O ilerledikçe,
sen bana gerileyesin.. (diye)
Ve bu koyu kederli sensizlikte
-Sen hep maviydin ya sevgilim!-
Ekşimiş kahve hatıraları paslanırken dilimde,
-Gölgelerin, çehreni gizleyen siyahlığına inat!-
Gözlerinin ilizyonunu
bir iğne ve bir iplik ile
diktim lime lime..
Kaşlarını,
gecenin en titrek anlarından koparıp,
Burnunu
çiçeklerin taç yapraklarından yaptım.
Fakat...
Fakat dudakların...
Bulamadım hiçbir mahlûkatta
Dudaklarının can veren cansızlığını.
Öpüşlerde
bir ateş gibi çatırdayışını
Kırmızılığından damlayan gök kuşağını,
Ve akarken suyu boğazıma
göksel bir nefes taşıyışını.
Tanrı,
dudaklarının bir benzerini
yahut zerresini
hiç yaratmamış olmalı(ydı)

-Bayat bir nektar tadında o hatıra
hala
gerdamının düğümlenen suskusunda.-

Ve irili ufaklı şiirler
şırıngaladım
kalemimin ses tellerine.
Ancak
Ne benim soluğum kalmıştı
'Dön!' diye ünlemeye
Ne de
kalemimin mürekkebi
Seni,
benli bir aşk masalında işlemeye...

Sen
gitmiştin ya geri dönmemek üzere..
ben
Gözlerimi kapamıştım
bir daha uyanmamak üzere...

( Bana daima esin olmuş sevgili eşime ithafen..)

03 Aralık 2009 51 şiiri var.
Yorumlar (4)
  • 15 yıl önce

    👍insanı alıp götüren bir şiirdi.... tebrikler.👍👍

  • 15 yıl önce

    şair uzun zaman oldu satırlarında soluklanmayalı... tekrar döneceğim şimdilik tebriklerimi bıraktım...

  • 15 yıl önce

    Bu şiir fazlasıyla sen olmuş, Hande.

  • 15 yıl önce

    Öpüşlerde bir ateş gibi çatırdayışını Kırmızılığından damlayan gök kuşağını, Ve akarken suyu boğazıma göksel bir nefes taşıyışını. Tanrı, dudaklarının bir benzerini yahut zerresini hiç yaratmamış olmalı(ydı)

    Aşk adına yürekten gelen güçlü,sorgulayıcı bir anlatım...

    Okudum,uzunluğuna inat ki hiç yormadı bu uzunluk beni,bitişte bulunan kalite.

    Lakin yoruldu yinede bazı bölümlerde bilincim ki yazan,daha iyi kavrar ondan bir parçadır ya şiir belki bu yüzden.Yinede berraklık her zaman iyi bir çalışma demek değildir.Burada yorgun düşüncelerim şiirden daha bir tat almamı sağladı.Uzun bir yol var ve bu yolda kalem kendi çizgisini çoktan çizdi.Tebriklerimle...