Aşk/sızım
Denizlerden kalkıp geldim sana
Maviler kadar özgürdüm kollarında...
Kar beyazı düşler kuruyordum
Güneşin şafakta belirdiği anlarda
Bir yıldız kayıyordu göklerden
Susuyordum
Suskunluğum dağları aşıyordu bir anda...
Belaydım başına
Sevmediğin ve vazgeçmeye dünden razı geldiğin
Oysa köleydim kaşına,gözüne,bakışına
Bir tebessüm etsen rüzgara
Prangalar vururdum ruhumun en derin kışına...
Oradan bir tatlı su sesi gelirdi
Aşkların zirveye yükseldiği yerlerden
Göğe yükselirdi bulutlar
Papatyalar,şarkılar
Kolay kolay ötmezdi bu kuşlar
Kim bilir onlar da ne acılar yaşadılar...
Solgunlar ve karanlığa gömüldü sokaklar
Sığmıyor ki yüreğe birden fazla acı
Ağır geliyor ruhuma bu kadar sızı
Bu ince iplikten örülü
Dar ağacı..
Doldur be hancı
Sanki dünyada var mı sevdadan büyük sancı...
Kaç kere daha düşer ki bu ateş yüreğime
Hep rüzgar mı değer teninden yoksun ellerime...
Diyorum ya yoksun
Belki de aşka fazlasıyla toksun
Ama bilmiyorsun sevdiğim
Gözlerim gözlerinden yoksun
Senden ötesi yok
Sonsun
Bırak da dalına
Güz güvercinlerim konsun
Ve hayatım ellerinde son bulsun...
güzeldi şair...yüreğin dert görmesin...tebrikler 😙