Atama Mektup - Şikayetname

hangi sözcüğü kullansam aciz kalıyorum
anlatamıyorum
nasıl anlatabilirim ki
yüzümüz mü kaldı
diyebilir miyim ki.
binlerce cana mal olan emanetin cumhuriyetimiz
avuçlarımızdan kayıp, gidiyor
hayır kaymıyor, çalınıyor.

dışta düşman
içte hainler
ağzımızı kapadılar, susturdular

ordumuzun
aydınlarımızın
ellerine kelepçe
ayaklarına pranga vurdular
bir de utanmadan;
"Pardon kumpastı"
deyip, saldılar
çıkamayanlar da telef oldular

ne de çok düşmanın, düşmanımız varmış Atam
devrimlerin birer birer yıkılıyor
Biz mi? sadece izliyoruz.

mitinglerde soyulanlar;
"yetişin! hırsız var! yakalayın!"
diye bağıranlar, yaka paça içeri tıkıldılar
"olsun çalıyor ama, çalışıyor" diye
bir de kılıf uydurdular.

biz:
"asli görevleri çalışmak" dediysek de
anlatamadık
onlar:
"bal tutan, parmağını yalar" dediler

biliyor musun Atam?
nereden bileceksin
benimki de laf mı yani?
diyecektim ki:
Atatürk Orman Çiftliği
gasp edildi

altında piknik yaptığımız ağaçlar söküldü
bir kısmı da yakıldı
gıkı bile çıkmadı Ankaralıların

Çubuk Barajı da kurudu
"artık kanat çırpmayacağız bu göklerde"
dedi kuşlar
kuşları da küstürdük

"ağaçları kesmeyin, ayakta ölsün" diyenleri
ya öldürdüler
y a da kör ettiler
vatan severleri hain ilan ettiler
"embesil, çapulcu" dediler

Kurtuluş savaşı'ındaki kadınlarımız kadar bile olamadık
olamadı kadınlarımız

yavaş yavaş 19 Mayıs Güneşi
bir daha doğmamak üzere batıyor
ve biz
cehaletin bu kör bıçağının altına
sessizce boynumuzu uzatıyoruz

üzgünüm Atam
bağışla bizi...