Atatürk'e Mektup
Kaldırdın saltanatı kovuldu padişahlar,
Her seçimde sandıktan çıktı yeni krallar.
Akraba dost tanıdık her biçimde kollandı,
Saltanat kayığında padişahlar sollandı.
AB, ABD dedik şaşırdık yolumuzu,
Elimizi uzattık kaptırdık kolumuzu.
Avrupalı uyanık biz unuttuk her devri,
Yeniden getirdiler senin yırttığın Sevr'i.
Hıyanet var bunların suyunda, hamurunda,
Boğaza kadar battık IMF çamurunda.
Ülkenin her yanını gaflet dalâlet sardı,
İhanetin bedeli bankalarda "Dolar"dı.
Papa'dan feyiz aldık öptük kutsal asayı,
Roma'da imzaladık dayatılan yasayı.
Raporlar düzenlendi; "-Türk değil, Türkiyeliyiz,
Biz sizin bildiğiniz Müslüman'dan değiliz"
Sırt döndük özümüze medet umduk yabandan,
Muhtaç olduk kudreti almadık asil kandan.
İstiklâlden geriye bir marş bir bayrak kaldı,
Sana karşı olanlar birer birer çoğaldı.
Tutulduk fırtınaya gittik hep geri geri,
İlk fareler terk eder batarken gemileri.
Hak, hukuk savunulmaz, nerde kaldı adalet,
Mafyadan medet umdu sonunda koca millet.
Patronlar medyasında yapılmaz muhalefet,
Hapşırır yazar çizer üstümüze afiyet.
Doğru söyleyenleri dokuz köyden kovdular,
Başköşeye kurulup ellerini ovdular.
Kirletildi havamız toprak su köşe bucak,
Ülkede tuzlar koktu açtık haine kucak.
Ne uçaklar kaldırdık milletin kesesinden,
Eksik olmadı tokat köylünün ensesinden.
Milletin efendisi hırpalandı habire,
Ekmek bulamaz oldu toptan göçtü şehire.
Emekleri sömüren kompradorlar türedi,
Damarlarda keneler başta bitler üredi.
Senin resmin önünde çok nutuklar dinledik,
İşkenceden zulümden inledikçe inledik.
Zamlar soygunlar vergi canımıza tak etti,
Vaat ettiler pirinci evdeki bulgur gitti.
Enflasyonla soygunla tüm zenginler fonlandı,
Hortumlanmış nemalar İsviçre'ye yollandı.
Bölündük sağa sola, din mezhep afalladık,
Bilim, fen ve sanatta hep birden çuvalladık.
Eğitimde çağdaşlık kaldı kuru laflarda,
Sorarsan öğretmeni limon satar pazarda.
Seni andık yılmadan nice on kasımlarda,
Mağarada ders verdik iki binli yıllarda.
Bir doğru, dört yanlışla şartlandırdık gençleri,
Mahpuslarda çürüttük düşünen beyinleri.
Yozlaştı tarih kültür tek derdimiz giyimler,
Düşmez oldu dillerden İngilizce deyimler.
Senin kahramanlığın on yıllardır dillerde,
Böyle gelmiş böyle gider bizim garip ellerde.
Anlatmaya çalıştım memleket ahvalini,
İşçi köylü memurun hal-i pürmelâlini.
Savaştık dört bir yanda şehit düştü kimimiz,
İşte bizim düşmandan kurtarılmış halimiz....
10 Kasım 2004
EHH BE MURAT AĞABEY BU KADARINA ŞAPKA ÇIKARILIR VE BU ŞİİRİN ÖNÜNDE SAYĞIYLA EĞİLİRİM...İSTİKLAL MARŞINIDA BİR KEZ DAHA SÖYLERİM...AMA ŞU GÜZEL MEMLEKETİMİN HALİNE BAK ŞİMDİ...NE HALLERDEYİZ..BIRAKTIĞI YERDEN BİLE GERİYİZ BİR ADIM İLERİ GİDEMEDİK...UTANIYORUM HER ANDIĞIMDA O BÜYÜK ATA YI...
Yozlaştı tarih kültür tek derdimiz giyimler, Düşmez oldu dillerden İngilizce deyimler.
Senin kahramanlığın on yıllardır dillerde, Böyle gelmiş böyle gider bizim garip ellerde.
Anlatmaya çalıştım memleket ahvalini, İşçi köylü memurun hal-i pürmelâlini.
Savaştık dört bir yanda şehit düştü kimimiz, İşte bizim düşmandan kurtarılmış halimiz....
YAŞANAN TÜM GERÇEKLERİ ŞİİR DİLİNE İYİ DÖKMÜŞSÜN MURAT BEY. YÜREKTEN KUTLARIM SENİ.
Düşmanlarımız malesef ekonomik,kültürel,toplumsal olarak dört bir yandan etrafımızı sarmış durumdalar. Bu zihniyetle gidecek olursak onların zararlarından kurtulmamız hiç mümkün olmaz. Artık savaşlar sadece tankla,tüfekle yapılmıyor. Buna çok dikkat etmemiz gerekir diye düşünüyorum. Şiiriniz çok anlamlı. Duyarlı yüreğinize sağlık.
Gerçekler bu kadar güzel anlatılır.Hele eğitimci olursa .Saygılar ve sevgiler😙😙😙😙
Hocam ağzına yüreğine sağlık,içimizden geçipte söyleyemediğimiz her şeyi bir çırpıda ne güzel anlattınız...tabi anlayabilene. Bilbordlarda sergilenmeli, kör,kör parmağım gözüne... Sağlıçakla kalınız. 👍👍👍👍👍