Ateş-i Suzan

Eyy benim ateş-i suzanım
Eyy gönlüme mir
Eyy gönlüme
Ferman bellediğim makber
Reva mı sırtımda yasımı sıvazlayan bu el
Kanımı pervaneye şule eyleyen
Bu kırık kanatlar, reva mı
Yokluğunun mihrabına oturttuğun c'ismime
Merhametin tüm kapılarını kapatan
Bu kehanet-i ihanet, reva mı
Eyy benim akli melekem
Eyy sabrımın baş harfi
İsyanımın son harfi
Aşkta ki
İki hecem
Mahrem bildiğim hanedanında
G'özümü âmâ eyleyen bu efgan
Bendimi ağyâr eyleyen
Bu suzan reva mı
Kolay mı şimdi
Koskoca mülkünü terk eylemek
Kolay mı divane libasini giyinip
Sensizliğe revan
Yollara düşmek
Teni sıyırıp ruhdan
Adem misali
İki yüz yıllık bir çırpınışa
Razı olmak kolay mı
Meyvesi
Kabil olan bir aşkı
Kutsamak kadar
Vehimdir gayrı sensizlik
Tövbe tutmaz dilimin
Son mührüdür vur'ulan .!
Azadeliğimin nirvanasıdır bu cinnet
Cennet ve Cehennem arasında
Seni sev(ç)mektir Allah'ü alem
Dili recm eyleyip aşktan yana;
Yana yana,
Meryem'in sus orucuna
Niyet eylemektir
Vurulmaktır şeb-i arusta
Öyle ki
Komşu olmaktır Salebe'ye
.
.
.
Ruhu Azade