Ateş Olmayan Yerden
soğuk kan yürüyünce sıcacık diplerine
menekşeler ürperir büzülürler
yapraklar düşer ağaçlardan
titrer titrer gök yıldırımlardan
taşların yüreği ağlar bir annenin ayağında
yaralı bir ceylan kadar her şey
her şey bu kadar
güneş evimizde çocuk bahçesi
ne kuzular meler ne körpe çocuklar ölür
biz böyle nasıl bir mahlûkuz ki
ne gönlümüz kıpırdar ne ruhumuz ölür
biraz uyusak geçer mi?
bu kaçıncı sonbahar yaz
bak bir şeyler söylüyor ayaz
anne dedemin saçları neden bembeyaz
ne zaman şu boğazı geçince kurtlar yok
bazen anne kuşanır umutsuz anı
bazen de bir çocuk anne
tekrar tekrar ve yeniden
nerede kaldı bu emin ile emanet
gözler yollarda kaldı yıllardır
bir gül bahçesinde oynarken
tam da ışığın ortasından
çıkar gelir
ateş olmayan yerden
yapma anne yapma!
bu salıncak kırılır
babam da gelecek mi?
beraber silelim bu barut kokulu demirleri
bu kaydırak küflenir
kayma anne
ince yüreğin gibi sarı saçlarımı
ateşe atma anne
neden anne neden
şu uzakta çocuk gibi oynayan
beyaz bulutlar
bize neden yağmur yağmıyor anne
neden hep kanlı amcalar yağıyor üzerimize
ezan çiçekleri açılır konuşur
anne taşlar bulutlar çığlık çığlığa
sığmaz bu kem bu çağa insanlığa
yine bir anne toprakla buluşur
05/04/2021 yağmur…