Ateşin
.
.
uzak bir kasaba
kör
uzun
siyah saçlı kadın
durdu sustu
soğudu mevsim
eskimiş bir mayıs geçti içinden acıtarak usulca
buğday rengi saçları okşadı
rüzgârı olmayan bu yer
sarışın bir çocuk telaşıyla kor
hiçbir izaha oturmayan
gözleri çakmak kalbinde fitil
bu çoook uzak şehrin orta yeri
oturup taş merdivene
oturup kendi kıyamına
kekeme bir incelikle
"ya yine unutursa...
( bütün yol çekildi içinden)
unutmasın üç kere.duamdır bu"
yer gök sağanak bulut indi
uzakta çoook ücra okul ve bahçe ve kadın
kör ve kor arası
kuş uçumu git git bitmeyen
yarı açık yarı kül
gök mavi yer bozkır
elini uzattı üç Amin dedi
öptü bütün kuşları gagasından
okşadı sarışın dileği gülümsedi
bulutlar yarıldı gün ışıdı
çocuk elinde beş küçük taşla
güneşe baktı yol çekildi aradan
çözüldü duanın dili
dilin buzu çözüldü
o uzak şehirde içine saklandı çocuk
o uzak yerde kör
siyah
kalbi ateşîn kadın
iyi ki / iyi ki
diye göçtü bütün kuşlar
.
.
"hiçbir izaha oturmayan"
sessizlik isteyip, kuşlara el sallattıran şiire ve şairine saygıyla...
Kaleminiz çok iyi ve özel. Kutlarım...
Uzun bir yolculukta, bi petrol istasyonunun eh işte kahvesini yudumlarken karşılaştım şiirinizle "bütün yol çekildi içimden" kaleminize sağlık, teşekkürler.
Şiiri okurken,Jerzy Kosinski’in Boyalı Kuş romanı geldi aklıma
İyi bir şiir okudum
Kutlarım.