Atlar Geçiyor
bir ıslıkla avutulan düşlerin kundağı olmuş yaralar
ağır ağır rüzgarlı gemiler gözlerime iniyor
bulutsu perdelerin deniz aydınlığı
buğu sandıklarının solgun gülü
Atlar geçiyor
her yanımdan kuşlar, adımlar
gri içinde çarpmaların yalpalanan sukûtu
uzakta bir yerde gölge çağrısı
k/an toplayan içimin sürmeli eşiğinde demirden işlemeler
ve fırtına nabzın yol tortulu çadırında renkler
sel yelpazesiyle zihnime d/üşüyor
ürkttüğüm heykeller,çocuklar
karanlık bir yıldızla zamanı harmanlıyor
kumsallar çekiliyor dilime
gün boğazında uyuyan ışığın düşüncesiyle
uyanır duraklar
Ay tenimde inceden sezgi
gizlice göz kırpan ırmak yaşı
bir çağlayan duyguların ki
yalnızlık ağlıyor/
Adem’in aslı kuyularda
ölümün beyaz eliyle
her gece sırtımı tekmeliyor rüzgar
herkes sevdiğini arıyor
mor ateşin giz yelkeniyle
....