Avlu

bir sonbahar kadar hazindi
gidişin..
yanık renkli yaprakları kadar
elim bir sonbahar..

gitme demenin en imkansız olduğu andı
kapıdan bana baktığın zaman
merdivene oturup
şaşkınlıkla gidişini izlerken
boşluktaydım adeta
elimi ilk tutuğun anda ki
gibi..
dudaklarının dudaklarıma ilk deyişinde ki
gibi..

ya şimdi..
ayaklarının sesi çınlıyor avlumuzda

avlu da beni kucağına alışın dün gibi
sarılışın..
sevişin..

aşkımızın alevlerini söndürüp
gidiyorsun şimdi..
git , küllerin ben de kalsın
git , tenin tenimde
kokun giysilerim de saklansın

git ve gelme sakın
alevlerini tekrar yaşlaştırma kalbime

git ve ben sadece saksımızda ki menekşeyle konuşayım
git
gitme..
gitmemelisin..

gözyaşlarım adımlarını durdumaya yetmiyor..
belki de sen çoktan gitmiştin
ruhun çoktan ruhumu itmişti
şimdi sade bedenin duruyor karşımda
adımların yavaş
belki de dönmek arzusu içinde..
ama gidiyor bedenin
yavaş yavaş ilerliyor avlu da

ve gidiyorsun.. avlu da çınlayan ayak seslerini de götür yanında
ve ebediyen yaşklaştırma alevlerini ruhuma..

26 Ağustos 2008 9 şiiri var.
Yorumlar (4)
  • 16 yıl önce

    tebrik ederim çok güzel şiir kutalarım :)

  • 16 yıl önce

    yorumlarınız için teşekkür ederim, hatalarımı düzeltmeye çalışıcam.. tekrar sağolun..

  • 16 yıl önce

    Şiir yazarken bu kadar acele niye!

    Ne kadar acele o kadar hata!

    Kurgu daha da toparlanabilirdi Gizem...

    Özü iyi bir şiir ama tebrikler...

  • 16 yıl önce

    minik yazılım yanlışları dışında güzel bir çalışma şair👍kutlarım