Avuç İzlerim Üşüyor
ellerinin ayası duvara dayalıysa insanın
gidenin ardına bakmamak içindir
vurur duvara avuçlarında kalan izi
sanki yıkacakmış gibi dayandığı duvarı
oysa...
gönlünün tam da sol yanında
karlar kraliçesinin ördüğü bir duvar var ki...
asıl o duvarı aşmak gayesi
ne balyoza gerek var şair
ne yumruğa...
Ferhat gibi deleceğin dağ değil ?o?
örmüşse yar dediğin buzdan duvarlarını
en ateşli yollarını süpürüp gelsen
eritemezsin buz tutmuş gönlün karını
şimdi sigaranı basarsın bağrına
acını unutmak için
nafile...
gidenin acısı öyle büyük ki...
delsen bağrını daha az acır
ellerinin ayası duvara dayalıysa insanın
gidenin ardına bakmamak içindir
vurur duvara avuçlarında kalan izi
sanki yıkacakmış gibi dayandığı duvarı
oysa...
gönlünün tam da sol yanında
karlar kraliçesinin ördüğü bir duvar var ki...
asıl o duvarı aşmak gayesi
ne balyoza gerek var şair
ne yumruğa...
Ferhat gibi deleceğin dağ değil "o"
örmüşse yar dediğin buzdan duvarlarını
en ateşli yollarını süpürüp gelsen
eritemezsin buz tutmuş gönlün karını
şimdi sigaranı basarsın bağrına
acını unutmak için
nafile...
gidenin acısı öyle büyük ki...
delsen bağrını daha az acır 👍👍👍👍 Mükemmel çok güzel öyle sıradan serbestler gibi değil Kutlarım
bir fırtına sonrası kırılmış dallarını toplama gayretindeki çınarın kırılganlığıdır ayrıldıklarının çetelesinde öfke, umut, umutsuzluk, dizeleyen şairlerin derebildiği tek şey. sibel tebrik edeyim, taktir edeyim, bir demde can çekeyim şiire ve saygımla gideyim...
tebrikler ve saygılarımla
güzel bir şiir okudum,teşekkürler paylaşım için👍
Şiirinizin güzelliği bir aşkın soğuması ile artı geriye dönülmeyeceğini ,aşk öykülerindeki kayalıklardan , duvarlara kadar kapalı olmayan imgelerle somutlayabilmenizdendir. Giden ve kalan. giden ördüğü duvarla, kalan acısıyla betimlenmiş. Betimlenen bu duygular ben de hep bir umudun yine de olacağını içeren bir kısa öyküyü anımsatır. Susuzluktan ölmek üzere olan biri bir su sesi duyar ama önünde taşlarla örülmüş bir duvar . hemen taşları koparmaya ve onları suya doğru fırlatmaya başlar. Bunu yaparken iki amacı vardır. Birincisi her kopardığı taşla duvar küçülür ve suya kavuşma süreci hızlanır,ikincisi taşı suya atarak suyun sesini duyar ve daha çok güdülenir. Aşk da emek ister. Ona ulaşmak için azim ister. Şıpsevdi gönüllerin işi değildir aşak, Zoru görünca kaçanların da işi değildir. Taş kayaları delen ferhat gibi aşk ile vurmadıkç a külüngü değil buzulu alçıyı delemeyiz. Aşk ile düşseydi yarin eline aşk ateşi zaten buzul olmayacak bir sıcak iklim yaşatırdı. demek ki aşk ta bir düşük var. ama aşka akıl sır ermiyor yine de. Gitse de kılıç yarası gibi izi hep kalır. Şiirini keyifle okudum Sibel hanım, Yüreğine sağlık. Tebrikler.
eritemezsin buz tutmuş gönlün karını
şimdi sigaranı basarsın bağrına
acını unutmak için
nafile...
gidenin acısı öyle büyük ki...
delsen bağrını daha az acır
harikasın ablam..
gidenin acısı hep büyktür ... çk iç acıtır..
sen hp gül ablam.. kutlrm yüreğine sağlık