Ay Ekim Batıl Bir On Üç Babaanne

Daha az evvel babaanneciğim
Bilmem kaç kişinin omzunda çıktın son yolculuğa

Bilirim sen arka koltukta yolculuğu hiç sevmezsin
Merak etme bu defa
Tek yolcusu sensin bu yolun

Ha bir de unutmadan
Kimler geldi seni uğurlamaya bir bilsen
Hani şu en son ağız dalaşı yaptığınız komşunuz var ya
O bile geldi be babaanne seni yolcu etmeye
Ardından döktüğü göz yaşlarını görecektin asıl sen
Meğer kötü olan senmişsin be babaanne

Çocuk yüreğim ne senin ani gidişine anlam verebildi
Ne de seni yolcu eden mahalle kadınlarının feryatlarına


Annemin eteğinden asılıyordum
Bir şeyler öğrenmek için
Az kaldı şamarı yiyecektim
Bu soğukta yanmak pahasına

Sonra nedendir bilmem
Ablalarım beni tavuk yemlemeye götürdü
Ama ben çocuk değildim ki babaanne
Neden beni kandırıyorlardı

Güya tavuk yemledikten sonra
Evinin toprak ve yokuş yollarında
Omuzlar üzerinde tırmanmakta olan
Uzunca bir kutu gördüm

Babaanneciğim yoksa bunlar hırsız mıydı ha?
Seni mi çalıyorlardı yoksa benden?

Şaşkındım
Ve gözlerime işlemişti çocuk şaşkınlığım
Bir de senden kalan saflığım

Babam, senin evde temizlik yapıldığını
Uzun kutunun içine de yıkanan ala kilimleri
Ve diğer eşyaların katıldığını söyledi

Sahi doğru muydu babaanne?

Neden annem evde temizlik yapınca ağlamıyordu peki?
Yalancı kimdi babaanne?

Bana verdiğin bir sözün vardı
Hiiç unutmam

Hani senin paşa oğlun büyüyecek
Okula gidecekti de
İlk okul çantasını sen alacaktın babaanne.

Meğer yalancı senmişsin
Giderken anladım babaanne...

Ardından ipte salınan çamaşırları gördüm
Önü yırtılmış bir göynek
İyi biliyorum onun senin olduğunu
Hani geçenlerde bahçede oynarken düşmüştüm
Dizim yaralanmıştı da
Sen göyneğinden bir parça yırtıp bağlamıştın
Kanım çok akmasın diye
Unutur muyum...

Senindi o göynek babaanneciğim
Tıpkı ipte sallanan paçalı uzun don
Oyasız kışlık yazman gibi

Babam almıştı pazen paçalığı kurban bayramında sana
Anacığım dikivermişti
Ve hatta lastiğini de filketeyle ben geçirmiştim
Birazcık zorlanarak

Hastaneye gittiğin günkü çamaşırlarındı kazanlarda kaynatılan
Ak pak edilen babaanne

Her şeyin buradaydı da
Bavulsuz sen nereye gitmiştin
Bir de saklanarak
Battaniyeler altında

Dur babaanneciğim dur!

Bak hava soğuk
Ay ekim
Ambarlarda buğdaylar bizi bekler
Toprağa ekim için
Sen niye ekersin kendini toprağına babaanne?

Yoksa yine dedem mi girdi düşlerine
Seni mi bekliyormuş
Her Perşembe mahalle çocuklarına dağıttığın
Akide şekerlerden mi istiyor yine?

Hadi doğruyu söyle bize
Sen de mi çok özledin yoksa dedeciğimi

Ay ekim
Batıl bir on üç babaanne

Dedemin çam dibinden sesini duyduk
Sabaha karşı, selaya karışmış
Çok özlemiş seni babaanneciğim çoook
Bitsin artık bu ayrılık diyor

Sen de duydun be babaanne ilk defa
En olmayacak sözü son baharında

Toprağın sıcak ,mekanın güzel olacak
Korkma babaannem

Her sabah benden bir fatiha
Nur yüzüne şefkat gibi konacak


Ay ekim
Batıl bir on üç babaanne


''Sevgili babaanneciğim,toprağın bol,mekanın cennet olsun.''

13 Ekim 2010 109 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (3)
  • 14 yıl önce

    başınız sağolsun

    allah mekanını cenet etsin

    sağlıkla kalın

  • 14 yıl önce

    ebedi yolculağa gidişi çok manidar bir şekilde paylaştınız duygularınız varolsun çok anlamlı bir paylaşım ben de rahmet diliyorum babaanneciğinize vesilesiyle tüm ebedi aleme göçen sevdiklerimize

    çok etkilendim çok....

  • 14 yıl önce

    Rabbim tahsiratını afetsin, toprağı bol olsun sevgili Duru,

    Er veya geç hepimizin gideceği yer, inşallah bu yolculuğun da en güzelini bizlere ve sevdiklerimize nasip eder diyorum..

    Sevgiler...