Ay ışığı
susarken bütün halleri ruhun
sessiz ve derin bir yaprağa büyüdü zaman
rüzgâr esintisinin şaraplaşan fidanı
uykusuz kaç ölüm...
gecenin parmaklarında tutkulu çığlık
bir fener tesellisi
masmavi ay şarkılar
bir zamandı
ve çıplaktı
toprağın gölgeli adımlarında
hep o dalgınlık
uçurum kıyısına kanatlanıp,sevişen
gözyaşı..
burgu burgu işlenen yalnızlığın resmi
aynalı kaldırımın çehre aydınlığı
uzayıp gidiyor şehir nehir kalınlığında
yankılanıyor griler içinde
kavuşumlu bir boşluk
dudaklarda onca sözün
duvar alfabesi
hasretin yolunda
yorgun denizler üzerindeyiz
dile tutsak güneşin kirpiği
martıların kanatlarıyla sök bulutları
oyalı ezgi
yalın sevmek
şimdi tüm şiirlerden akan
çocuklar..
bir zamandı
ıslığı yükselen
tenime sarılan dağ büyüyor
sonra sahiller
bir notanın ıssız bacağıyla
gümüş yalnızlığın kayadan taşı
geceyle aydınlanan matem
....