Ay Işığı / Chiaro Di Luna
Sessizliğin sözdizimi,
ay ışığının sözdizimi
kızılın zaferi ufuktan yükseliyor
yorgun, ve dilsiz oluyorum
saat çarpıyor yenilenmiş gibi
felsefeleri geç, doldur kadehi
***
her acınası sözü onaylıyorum
masa üzerindeki şarap kadehi
rüyasız gecelerle kucaklanmış
ve gölgelerin fısıltıları ıssız
doldur bir kadeh daha doldur
küfürlerim edebiyat tarihi gibi
***
zaman o uçup giden zaman
aşılmaz bir ateş çemberi
aşk için yeni tanımlarım var
anlamı açık kullanılan kelimelerim var
gece ve ödünç alınan bir çift sahte göz
***
güzelsin loş ışığın kemani notalarında
titrek eline bir kadeh bir mor şarap kristali
gece uzun bacaklı ve kızıl dudaklı
her ziyarette olduğu gibi
yenilik ve ölüm art arda
***
yine güzelsin, mutlusun, arkadaş canlısısın
nefesin tenimin ölüm kokusunda sürünürken
heveslisin hevesli edebiyata uygun sevişmelere
gecenin son deminde
hala sadece dokunuşun ritmini çalıyor
ay ışığında cildin parıltılı parıltılı alev yumağı
***
ne vakit tan vakti doğmuş
keman ağlarken rüzgarlar hala çok genç
ve bu vakitsiz gecelerim şiirler gibi bitmiyor
***
herkesin aynı olduğu yerde
felsefe şarap olur ölümün sarhoş olduğu yerde
ve ateş böceklerinin kanatları
buğulu pencerede kaybolur
derin, çok derin bir karanlıkta
***
sana söylüyorum: çek git
ve beni soğuk gözlerinde esir al
bu gece beni unut, derin uykuya dal
sanki yokmuşum sanki unutmuş gibi
mavi deniz ve yakamozlar yokmuş gibi
***
biliyorum kirpiklerin bana el sallıyor
bu gece uzun bacaklı ve kızıl dudaklı
her ziyaretinde olduğu yenilik ve ölüm art arda…
Suskun//