Ay Işığına
Küçük bir kuştu yürek pır pır eden
küçük bir bülbül gibi güle hasret çeken
tüm kapılar kapalıydı yürek kilitli
mutluluğun anahtarını bulup
aralamak aşkın sınırsız kapısını
terk etmek köhne viraneyi
yaşamak
doyasıya yaşamak ne mümkündü
Oysa çalmak isterdim senin kapını
Sen çıkıp her defasında karşıma
"Hoş geldin Sevgilim !"deyip
sarılmalısın boynuma
öpüşmeliyiz kapı aralığında
ellerimiz tutuşmalı oracıkta
ve yürek atışlarımız duyulmalı
kör bir kuyunun dibinden
ritm saz gibi
Ya da tam tersi sen gelmelisin bana
ben çıkıp karşına
"Hoş geldin Sevgilim !"deyip
sarılmalıyım boynuna
uzun uzun öpüşmeliyiz oracıkta
Sen uykuda geçen gününü anlatmalısın bana
rüyalarını
dün geceki yorgunluğunu
üzerinden atamadığın
titremeli bir ses ile karabasanlarını
sonra bir şeyler yapmalısın beni kızdıracak
-mesela son yazdığım şiirin üstüne su dökmelisin-
Gözüme bakınca anlamalısın kimlere baktığımı
-merak etme kördür gözlerim çoğu zaman-
Anlamalısın anlamamalısın
anlamazdan gelmelisin yine de
Sonra sofraya oturmalıyız
-acıyı severim ona göre-
üff demeliyim amma acı olmuş
ellerine sağlık demeliyim
Gözlerin o yorgun o acılı gözler olmasın
Sevginin büyüklüğü yenmeli bütün bunları
içmeliyiz sabahlara kadar
sızıncaya kadar oracıkta
köpeğin bile havlamamalı bana
-kucağıma gelmeli ayağımda siyah pantolon
olmadığında-
Yemeklerin acısı
çay ile sigaranın katran karası
bırakmalı yerini
karanlık olmayan bir köşede
-tüm gözler önünde
tüm beyinlere inat-
sevişmeye
sevişmeye Birtanem sevişmeye
Yemeklerin acısı
çay ile sigaranın katran karası
emeklerinin karşılığı
ballanmalı dudaklarında
çırılçıplak kalmalıyız odanın ortasında
-örtünen insanlığa inatla-
Ballanmalı dudakların
yanmalı etin gecenin bir yerinde
ısırmalıyız yasak meyveyi
tanrıya inatla
aşkı canım aşkı Birtanem
aşkı tatmalıyız
Kapının zilini çalmalıyım
kapıyı çalınca hazla
sen çıkmalısın karşıma
"Hoş geldin Sevgilim ! " deyip
öpüşmeliyiz oracıkta
9 Temmuz 1995
(*)Bu şiir Nilgün ALEMDAR'a ithaf edilmiştir.
Sayın Sönmez;
Öncelikle teşekkür eder,saygılarımı sunarım...İltifat etmişsiniz,aman boşverin...Ben şair filan değilim,acizane yazmışım işte gençliğimde ...Minör'ler de majör'ler de bitti ben de ,kozmik evren de düşmüşüm bir kara deliğe,neden yuvarlak bu dünya diye soruyorum kendime?
Evet,dünya bile benim yüzümden yuvarlak belki de..!
Ama kafama takıldı geçen gece sabaha karşı...Dünya,güneş,ay,kadın rahmi,yumurta,atom orbitalleri,çekirdekleri yani neden bir sürü şey yuvarlak?
Bunun bir nedeni olmalı?
Şiir mi?Benimki sivri ve köşeli,asla yuvarlak masada oturmam..!
Sayın Serap hanım ,hava sıcaklığı bu gece 0 derece olacak yarın sabah hava iki katı ısındığında sizce kaç derece olur ?Einstein amcam geçenlerde bir mektup yazmış bana öbür taraftan,Nilgün ile tanışmışlar da o da beni anlatınca "Ben çözemedim belki AyHan çözer" diye göndermiş...
Sizce neden herşey yuvarlak !?Ya da küresel?!AY bile,neden oyunbozanlık yaptı,şimdi yok?!
Saygılarımla, AyHan ALEMDAR
Yorumsuzum! Sadece muhteşem diyebileceğim bir içsellik... Tebrik ve teşekkürlerimle...saygılar...👍👍👍👍