Ay ışığında Öldür Beni
Gemilerin göz yaşı taşıdığı bu limanda
Madem ki seni bekliyorum
Ve madem ki her şilepten dökülen ihanete gülümsüyorum hala
Şayet, bir hüzün bulutundan çisildeyeceksen saçlarıma
Ve kanatacaksa kabuk bağlayan yaralarımı vefasız bir el
Gel,
Ay ışığında öldür beni
Bütün sokaklarından çığlıklar yükselen bu kentte eşkalin muamma
Kapı isimliklerinden kanayarak sökülürsün
Ne kokun kalır, ne kahveye çalan eylül gözlerin
Kurutulmuş bir çiçekten çürüyerek dökülürsün
Gölgelerinden büyük yürekler toprağa sarılarak uyur
Ve dağ başlarında efilder garipçe bir yel
Gel,
Ay ışığında öldür beni
Kime baksan benim gözlerimle irkilirsin
Hangi sesi duysan tedirgin yüreğin
Kime dokunacaksın ürpertisizce ?
Beni öldürsen bile unutmaya yüzün tutmaz
Belki yeniden seversin
senden başkasını sevemem dediğin güne ihanet ederek
Sen bu şehrin sokak lambaları gibi aniden sönersin
Ama bu şehir beni avutmaz
Hayret,
Bir yudum hüzün
Ve bir de son bahar sarısı solgun yüzün
Son nefeste ne kadar da güzel
Gel,
Ay ışığında öldür beni
Hayret,
Bir yudum hüzün
Ve bir de son bahar sarısı solgun yüzün
Son nefeste ne kadar da güzel
Gel,
Ay ışığında öldür beni
😙😙
Dokusu, kurgusu, duygusu çok çok güzel
Kutlarım / Bin şiirle...