Ay Işığında Vals
(...)
Ah, ah/
üstünde martılar gezen
yosun bağlamış sandalım
ıssızca dururken orada
ardında doğan şafak
birkaç mezar ileride
tan vakti zamanı /ateşle yaratırken
deniz kutsal deniz /hep yeni baştan mavi
ve;
tanrıların sükûtu bizlere mükafat
saf elmasın parıltısı alır gözlerimizi
şairin kaleminde kutsaldır
kadınlar ve deniz ah o ne münafıktır
siyah saçları kıvılcım /ruhu nurlu pırıltıların
yansıması /o ne saf yaratılmıştır
mavi beyaz köpükte nice
hülya boğulur ah o mavi uğultu
o nasıl bir sükûnet
kükreyerek sanki
peyda olur bir demde
ve;
dalgalar üstüne gelir durur
yosun tutmuş bedenine
berrak bir haykırışın
saf marifeti budur
bir kıvılcım sonra
hülya olur âlemde
kıyılarda yığın halinde sükûnet
göz önünde şarap dolu mabedi
mabedi kadın ve şarap
bir alev bir gölge
kendine nice uyku
esirgeyen gözleri
ile şair arafta şen şakrak
mağlup olan ıssızca
yükselen melodilerin
notaları tanrılara adağı
bir tek anının içinde
belli zaman içinde
denize tutkuluydu şair
ve;
asude bir ölüm
ay ışığında azrail ile
kucak kucağa vals
şahane bir yükseliş
onca kadehin üstüne...
Suskun //
.....
Kesinlikle öyle Sermin hanım.. 👍
Teşekkürler ve Saygılar...
Yasak olan her şey mutluluk değil midir zaten 👍
Kutlarım şairud83eudd20