Ay Şahit
isterik bir deniz kenarında
arzularken saçlarını poyrazın sabaha dönmüş yorgunluğu
dudakları sarkar çamların
gözlerini yummuştur artık kozalak
kanatlarını açtıkça kırlangıç
kör eder ışığını yıldızın
ay'ın malum firarıdır bulut geçince önüne
ayın kaçı bilmem
ama on dördünden birkaç gün önce, belki sonra
ne fark eder
ay bakışlı
geceler değil
ıssız bir zaman öncesi ve yüreğe sarılmışken sevişmeler
kasıklarında kumsalın, o arsız sancısı
dudakları tuzlarken yakamoz
ve yutkunurken yosun tenlerini
soluğu yükselir, yamacında incir ağacının
yaprakları örter mahremini
akşamın bu sınırsız çığlıklarının
uyanmasın diye
zeytin ağaçları
korkmadı nefesin göğe yükselten göğsün acıları
şimdi
uykunun yorgun zamanı
çırılçıplak, pervasız
bulut düşebilir artık sıyrılıp prangasından
ay şahittir
kendi gölgesinde terli bedenlere ...
şimdi uykunun yorgun zamanı çırılçıplak, pervasız
bulut düşebilir artık sıyrılıp prangasından ay şahittir kendi gölgesinde terli bedenlere ...😙👍
her şeyin şahit'i var üstat elbet bir gün defter açıldığında sorulacak beklemek en güzeli...👍😙
Ay şahit yürek şahit yaşananlara bir de yıldızlar onları da unutmamak lazım...👍