Ayaküstü

/../
sen gittin sevgili
tozu dumana katarak..




sustuk karşılıklı
ezberlenmiş bir diyaloğu
boşluğa bahşetmemenin onuruyla..



..
sen gittin sevgili
beni böyle apansız bırakarak..




koca bir kentin ana kucağına sessizlik
ocağıma incir ağacı dikerek..



/../
sen gittin sevgili
elimi kana bular gibi
kanlı bıçaklı vicdan emanet ederek
yokluğuna..




söylenmemiş yalanlarım vardı oysa
sır gibi sakladığım
kalp kapakçığımın altına..



..
sen gittin sevgili
bu kalp senin hiç olmadı diyerek..




ellerin hiç dokunmadı ellerime
gecenin bir yarısı,
gözlerim gözlerinde saçların açık
sensizlik daha karmakarışık değilken zihnimde




/../
sen gittin sewgili
bu sevginin
kıblesi yok diyerek..
ve gömerek olanca gücünle
varlığımı secdene..




bir imansiz zikir kaldı dilimde şimdi
su niyetine döktüğüm senin ardından
bir de devrik cümleler
öznesini
buz tutmuş morglarda arayan..



..
sen gittin sevgili
değişmeyen bir iklimsin serseri diyerek suratıma




kızgınlığımı dize getirdiğim anlardı bakışların
ve bütün gemilerimi suya indiriyordum usulca
aşkın sende dayanılmaz bir tarafı olduğuna inanıyordum




sende son buluyordu bütün ayinlerim
şimdi zikirsiz bıraktın beni ne yazık ki




/../
Ve;
sen gittin sevgili
kanatlarımı yakarak..





Serhat Ülker ve Şeyma Sultan ortak yazımı..

16 Ekim 2010 69 şiiri var.
Beğenenler (5)
Yorumlar (3)