Aydınlığın Işığı Karanlığın Gölgesi
Ben, güneş doğduğunda yüzümü güneşe çevirdiğim anda yüzümü yakıyorsa eğer, o gün dışarıya asla çıkmazdım. Nitekim güneşin gölgesi boyunca benden epeyce uzun olan binalara değince bir güven gelirdi bana.
"Ben gölgelere hayranım..."
Diye haykırırdı içimdeki çocuk,
Belki de bundandır elektrik kesilince mumun karşısında gölge oyunları oynayışım.
Hiç bitmeyen bir edayla saçlarımı savruluşumu bile taklit ederdi gizliden gizliye.
Ben aydınlığı sevmem...
Çünkü esmerliğime esmer katmayı hiç istemezdim o zamanlarımda. Benliğimde kabul görülmüş bir ten vardı, o tenle kendimi hep güzel olarak görürdüm.
Ben karanlığı sevmem...
Çünkü bana hep insanların bencil oluşlarını, kirli düşüncelerle insanı boşlukta sallandırmayı bilenler vardı aralarında.
Ben aydınlığın yansıyan ışığını, karanlığın aydınlıktan esinlendiği gölgesini severim. Çünkü ben kendimi böyle güvende hissederim...