Aydınlık Vurdu Yüzüme
bir masada
bir ülkede düşlerin doruğunda
deniz kıyısında dört yoldaşı uğurlardı
biri vuruldu biri asılınca ikisi sürgün ölümü yaşarken
yakıştı zamana yorgun kalmış neferlere
tarihin çatavatlı günlerinde ölüm göz kırptı
ayrılık kapısı çaldı
her ölüm ayrılığı acıyan yüreklere içim k/anar
o ölüm denen acıya boyanan yollarına devrim ç/anları çaldı
gönüllerde bir çayın kır yıl değil bir ömüre sayıldı
umuda devrim yolcularına
aydınlık vururdu her sabahın düşüne...
yüzüme dört yorgun savaşcısı anıları rehber olsun yolumuza
çoğalan denizlerle yoldaşlarım
yürek direndi gönül derbeder kalpler kırık bir saz misali
umudu tazeler kervancı başı
ne bir sevda ne bir öpücük
yabancı değilim dost yollarım bağlandı kervancı
aşkın ateşiyle yanar yüreğim
söz verdin gelmedin alışılmışlığına saydın dost bildiğin
gönül kuşları uçmaz kervan keçmez kuhtu bir yere sonlanırken
söz verdin niye suya gelmedin dost saydıklarım
yine yolumuz karanlıklara sararken
sen gelseydin aydınlanır yollarımız
engel tanımadan sonlanır emellerimiz
karanlık içinde yürürken yüzümüz aydınlanır
ikisine hasretim y/anar
üçüne darağacı yüreğim kanarken
birine haykıran dillerine kalırken
gidenlere anıları aydınlık yüzüme şevki vurur
kalanlara bin selam olsun
her güne sabaha açılan karanlık yollarda
yollar açılır aydınlık yarınlara
umuda ışıklı yarinler yanarken
aydınlık yüzüme vurur gönüller bayram...
26*09*12*Karataş*