Aynada Gurbet Sayıklamaları
seni oraların havası bozuyor
fabrika bacaları, kuzeyin ekşi rüzgarları
ve karanlıkları akşamların
seni horoz sesleriyle uyanamamak
bir papatyanın tozlu sarısından hapşıramamak
seni ezansız sabahlarda
çan sesleri boğuyor be Usta
belki de yüzüm kaldırmıyor ağır esen lodoslarını
titreyen çocuk yanım ısınmıyor burada..
baharı olmayan yazı olmayan kasvetli kaldırımlar
burada mevsimler hep sonbahar
günler yaprak dökümü
ısınmıyor çocuk yanım gülüşlerim boğuluyor arada
anlıyor musun bilmem be usta
martısız limanları
rengi mavisini terk etmiş denizi
...yabancı uyruklu dalgalar uzanamıyor saçlarına
okşamıyor sakallarını usulca
hırçınca kara deniz.
seni bu durgunluk, bu sakinlik bozuyor usta
unuttum benim lisanımla çığlık atan martıların beyazını
kara denizin yüreğimde gezinen
nefes alışlarını
köyümdeki kuşların ötüşünü unuttum
acıları özlemlere katık ettim bir yanımı avuttum
kandıramadım ellerimi
...çocuk yanım yetim kaldı vakitsizce
çocukluğum yarım, çocukluğum bensiz ve çıplak
nabzım rakamları dökülen bir saatin kadranı be usta
tik tak
tik
t
.....
HaSaN