Ayrı Düşmemeliyiz Birbirimize

binlerce yıldı beraberliğimiz yeryüzünde.
bilinen ve bilinmeyen yasalarıyla değişirken
toprak ve su karışmış tenimize.
yeryüzünün dönüşemeyen tanıklarıyız
bulamadık yolumuzu.
bütünlenemeyen yitiğiyiz yeryüzünün bu yüzden.

yaşamın pek yalındı kuralları.
yiyip içiyor,
uyuyup uyanıyorduk.
ellerimiz eldi,ayaklarımız ayak.
gülüp ağlarken
düşünüp üretiyorduk.
ne de olsa insandık
evlerimiz, ülkelerimiz,
binlerce yıllık tarihimiz vardı.
birbirimize benzerdik hepimiz.
insan olmak yeterdi.

kendimizden büyüktü isteklerimiz.
sudaki yansımamıza bakıp
hayran kaldık kendimize.
tarayıp farklılıklar bulduk
olmasa da yarattık.
düşmanlar yaratıp kendimize
başka trenlerin vagonu,
ayrı salkımların üzümleri olduk.
ayrı düştük birbirimize.

ısıtamazken hiçbir alevin ateşi
öfke ve nefretin sarkıtlarını.
eritirmeliyiz onu gözyaşlarıyla.
bir yolu olmalı sevgiden,
birlikte yaşayabilmeli yeryüzü.