Ayrılalım
Sana ağır geldi bu sevda,
Gözlerine bulutları yükledi,
Dinmedi hiç kırk ikindileri gözlerinin,
Oysa ben sana demiştim en baştan,
Kara kömür isiyle yazılmış yazım,
Dayanmayacaksa yüreğin okumaya,
Kavuşmasız bir sevda yerine, ayrılalım.
Ben sana zahmetsiz şükürleri verdim,
Yetinmedin hiçbir zaman,
Elimde resmin yıllarca bekledim,
Yaşadım ıssız gecelerde kokunu duymadan,
Aslına bakarsan ben seni çok sevdim.
Sevdim sevmesine de sen ille de,
Her kelimenin başında ten dedin.
Ten tene değmekle bitmezdi hasret,
Ben ruh dedim sana defalarca, anlamadın.
Ruhun ruhumaydı emanet,
Taşıyamayacaksan ruhumu, ayrılalım.
Şimdi dik her nerdeysen,
Sağanaklara tutulan iri gözlerini,
Dik hayalimin üstüne durma haydi,
Vur bakışlarınla beni,
Bir ah çıkarsa sana karşı dilimden,
Ben bu bedeni toprağa koyarım.
Zaten vakit yakındır, çanlar çalıyor,
Ben ölmeden, ayrılalım.
Ne çok can kırığı biriktirmişim,
Seni beklerken hazan mevsiminde,
Nasıl canımı acıtmış hayalin,
Olur, olmadık insanların sözüyle,
Tuvalimde şimdi siyah bir renge gizledim.
Sana duyduğum sonsuz aşkı,
Hayallerimi çocuklara bıraktım,
Yeni yetme sevdalar parçalarken düşlerimi,
Canımızı acıtmayalım,
Yol yakınken dönelim bu sevdadan.
Ardımıza bile bakmadan, ayrılalım.
Sınırlanamazdım ben bu şehirde,
Önü alınmaz bir nehirdim,
Sense ruhunu temizlerken bende,
Ben bir sustum dudaklarına düşen,
Bir rüyaydım aslında görülen,
Bak vazgeç beni sevmekten,
Canın acırsa kanar bir yanım,
Sen ağlarsan ben boğulurum,
Sen üzülürsen ben kor ateşte yanarım.
Gel söz dinle, tüketmeyelim birbirimizi,
Ben sende sonsuza dek kalayım,
Sen sonsuz ol bende canım.
Bitecekse bu rüya son bulsun avuçlarımızda,
Veda etmeden birbirimize, ayrılalım.