Ayrılığın Önsözü
Aşkın bu kadar imiş, onca sözcük yalanmış
Bağrımda taş oluşun anladım ki bu yüzden
Hüzün denilen duygu, yalnız senden kalanmış
Gözümde yaş oluşun anladım ki bu yüzden
Bazen düş kırığısın bezen de bir iç çekiş
Çöreklenip içime dur dedikçe durursun
Bana bu hüznü veren uğruna boyun büküş
Yürek yaralanmışsa, gül de olsan kurursun
Ayrılığın ön sözü, son söze kapı açar
Yaşam böyle bir koşu tökezlersen düşersin
Kararsız her bir adım insanı eyler naçar
O kadar havalanma elbet sen de beşersin
Hüzünler biriktirdin demek ki gülüşünde
Yangında buzul gibi içime çöreklendin
Gel desen gelecektim yarendim ölüşünde
Kuru bir yaprak olup, amaçsız sürüklendin
Ne de çok yakışmıştı hayalin hayalime
Göz göze gelişlerde yanmadık mı birlikte
Her zaman gururluyduk, baş eğmezdik zalime
Bunu bilir söylerim gerçek sevda, erlikte
Ben, bu aşk destanının başını sondan yazdım
Tutacak tek dalımdı gönül verdim o yare
Senin Dostelin idim, yalnız kendime kızdım
Sen yok isen yanımda, yok imiş derde çare