Ayrılığın Yükü
Bütün odalar da sağır bir inilti
Hızla kapanan kapının eşiğinde
Vakit son sözünü besteliyor
Enkaz altında her bir dilek
Siliniyor mutlu günlerin ayak izleri
Uzun olacak bu şiir
Öyle çok anlatılamayan
Öyle çok dile gelmeyen var ki
Hangi birini söylesem
Dudağım yırtılacak sanki
Çöküp duvarın dibine öylece
Yenilgiyi yudumluyorum
Sen artık yoksun yanımda
Hiç bir şey yolunda gitmeyecek
Hissediyorum
Olmayan neydi
Olmamışlar kimin
Sevaplar yok oldu
Günahlar ikimizin
Ve en kolay olanı seçince
Bir akşam üzeri mantık
Sana gitmeler düştü
Bana ağır bir imtihan
Evet odalar sağır
Duymuyor
Dinlemiyor
Ayak seslerin gibi
Buz kesiyor odalar
Giderken görüyorum
Köşeyi dönünce
Son umutta bitiyor
Yokluğunun sabrı düşüyor
Göz kapaklarım dan
Damlalar ağır geliyor
Tutamıyorum
Taşıyamıyorum
Dön !.
Ağzı açık bir kuş yavrusuyum
Yaşama tutunmak için bekleyen
Çetin bir kış uykusuyum
Çiçeklenmek için seni özleyen
Ben bir topal karıncayım
Can havli ile yuvaya dönmek isteyen
Dön !.
Hangi kaldırım taşı beni saracak
Her gece çaresizliğime
Kim şahit olacak
Sen rüyalarımı süslerken
Cennet gülüşünle
Beni hangi park görevlisi uyandıracak
Üşürüm ben geceleri
Soğuk olur hasretin dayanamam
Kanarım sensiz
Yaralarım iflah olmaz
Kim bilir hangi köhne yerde
Adınla başlayan
Sonu hiç bir zaman yazılamayan
Bir hikaye olurum
Düşerim şehrin suretine
Şehir uyur ben sana uykusuz
Şehir uyur, ben sana uykusuz
Yakarım hasretini içimde
Sorgusuz...
Çok teşekkür ederim AHMET Bey Gerçekten de bazı yükler dayanılmaz oluyor
En ağır yüklerden biri kaldırmak da taşımak da zor. Kutlarım içtenlikle...😅