Ayrılık
doru atların üstünde geldi ayrılık, terkisinde sen
ayağının tozunda kayboldu sözler
saçlarına dokunmuş diye öptüm rüzgarı
ayaz ertesi dudaklarım
özlemle koyun koyuna uyumak
güneşin bağrından ışık çalmak gibiydi
avuçlarımda kahır çiçekleri
yangın sürgünü ellerim
gözlerden inmeyen tebessümler nasıl da eğreti duruyor
yerleşmiyor acı gibi fütursuzca arsızca
okuyamaz her yiğit
sahte günce sayfası bakışlarım
ben seni ayrılıkta sevdim
ayrılığı sende
öptüm tek tek harflerini
kan bulaştı özüne