Ayrılmalarımız Gerçekten Öte

Yılgın ve korkuluydum gözlerine bakarken ben,
Kül rengine dönüşmüştü,ayrılıkla beraber beyaz yüzün,
Yay gibi gergindi,birbirine aykırı duran ela gözlerin,
Göz kapakların iyice kısılmış,kaşların avcı gibi çatılmıştı.


Güneş aydınlatırken her yeri ve girerken en mahrem yerlere,
Senin düşünce kıvılcımların zincirlenmemiş olduğu için özgürdü,
Fikirlerini kontrol altına almak için epey uğraşıyor ken sen,
Ve kendinle çatışmalar yaşıyorken ölgün gibiydin ruhen.

Dudakların titrek ve beyazdı,çölde sussuz kalmış seyyah gibi,
Gözbebeklerin fır fır dönüyordu,pusulasını yitirmiş yiğit gibi,
Tenin hiç okşanmamış gibi pürüzsüz ve gergin gibiydi,
Yüreğin ise darbe üzerine darbe yemiş bir yaralı ceylan gibiydi.


Her terketmeler de aynı sahneler daha şiddetle tekrarlanıyor,olsa da
Bağlılığımız görünmeyen bir bağla idi,ikimiz tarafından inkar eylense de,
Bilirdik bizi ayıracak olan tek şey ölümdü,diğerleri nazın yoğunluğu idi,
Ve sen hep hayalimde, ve hep içimdeydin,ezelden edebe kadar

28 Haziran 2010 355 şiiri var.
Yorumlar