Babam ve Çocukluğum 2
Babama
Öfkelenmedim
Terk edip gittiğinde bizi
Küsmedim… Gönül koymadım;
Bakakaldım… Susa kaldım… Az kaldım…
Ah! Evet… Ne yalan söyleyeyim- özledim… Yandım… Ağladım…
-En çok da bayramlarda-
Hani en çok sevdiğini özlermiş ya insan
Sevdiğine ağlar… Sevdiğine yanarmış ya hani… İşte öyle…
Yanarak, ağlayarak, susarak,
En çok da eksik kalarak sevdim babamı…
Hani öyle alışılmış… Kanıksanmış
Hani öyle bildik tanıdık… Hani öyle aşina olduğumuz gibi değil
Ne bileyim işte; ben babamı başka türlü, çok acayip, çok güzel sevdim
Babam, kanatlı kocaman bir devdi çünkü yuvasına dönecek olan
Ben babamı derin özlem… Ağır hüzün… Acı bir tebessümle
Annemin dalıp dalıp gidişinde… İç çekişinde
Boğazına düğümlenen sesinde… Sözünde…
Gıkını çıkartmayan acısı… Gözyaşı
Ve dinlediği ayrılık şarkısında sevdim
“Yârim İstanbul’u mesken mi tuttun
Gördün güzelleri beni unuttun…”
Çocuktum;
-12 yaşında- kocaman adam oldum birden bire
Okula veda ettim -okula gitmek çocukların işiydi çünkü-
Boyumdan büyük işlere kalkıştım
Benden büyük ve benden çok ağır işlere çıraklık ettim
Hem çocuk işçi… Hem de devrimci oldum üstüne üstlük
Kızdım…
Ve kızdırdım -çocukları mutsuz kılan tanrıyı-
Tacını savurdum… Sofrasını yıktım, tahtını devirdim kralların -bile isteye-
Kötü kalpli kralların -ki bütün krallar kötü kalpliydi zaten-
Sarayını yıkmaya çalıştım başlarına -sokak sokak-
Dik durdum; Gözaltılar, İşkenceler, zindanlar, mahpushaneler gördüm;
Babamın benimle gurur duyduğu
Ne mutlu bana…
Ben babamı başka türlü; çok acayip, çok güzel sevdim
Babam, kanatlı kocaman bir devdi çünkü yuvasına dönecek olan…
Çocuk yıllarım ve Nisan 2021
Gücü elinde tutan herkes zalim ne yazık ki vidan yoksunu haller içinde ezebildiği kadar eziyor halkını .Tebrik ederim Savaş bey babaların yeri başkadır her daim onlar gölgesinde nefeslendiğimiz birer çınar ağacı varlığı ve yokluğu ile