Babama
Çok özledim seni
Yaşlı esmer teninin narin yumuşaklığını
Hep hırkaların asılı kapıda
Demir kapının sert kapanışını
Ve senin Bi değiştirmedik 20 yıldır bu kapıyı deyişini
Evimizin önündeki ceviz kurudu
Ve gölgesi kalmadı koskoca şehirin
Tepemiz açıkta çöl gibi sen gideli buralar
Hırkanın cebinde katlı Bi mendilini kalmış
Bi dağın dağ olduğunu
Bir evin yuva olduğu
Bir adamın nasıl baba olduğunu
Seni izlerken öğrendim
Gölgesinde yaslandığım uzandığım
Göçmen kuş misali gezip tozup dolaşıp
Konargasında soluklandığım
Bir ordu insanla dalaşıp sonra senin bir sözünle dağıldığım
Yok artık
buralar sibirya kadar soğuk
Düşün ki babam seninle son bir güne şeytan ruhumu istese
Ya da azrail kalan hayatıma ipotek koysa
Tereddüt etmeden veririm
Deniz seni çok özledi
İlkem hatırlamıyor seni
Ben her gözümü kapattığımda seni görüyorum.
Yine çıkıp gelsen bu gece
O yüce şefkat ile okşasan saçlarımı
Kaşlarımı yukarı kaldırsan yine
Özledim işte
Yüreğinize sağlık çok çok geçirdi duyguyu şiir, hele ki hassas olduğum bir konu olduğundan gözlerimi doldurdu. Allah tüm kaybettiğimiz babalarımızın mekanını cennet eylesin, kalanlara sağlık sıhhat versin başımızdan eksik etmesin, kutlarım sizi Ufuk Bey..