Babası Huysuz Ali
sevdalandum uşaklar
böyle gözi karaya
kollari saracaktum
dağlar girdi araya
babasi huysuz Ali
gidemedum evine
görse gözlerum oni
aşik gönlüm sevine
mecnun oldum mecnun
gözlerun karasine
tabib merhem yazamaz
gönlümün yarasine
rüzgar eser sallanur
ormanun ağaçlari
dantel gibi örülmiş,
o yarumun saçlari
yar kapinun önüne
oldum da kuri odun
dedum nazli sevdama
yakiyor beni od'un (od--ateş)
koydum oni aklume
birde yazdum kalbume
altun gibi resmuni
saklayirum albume
hep boşa mi çikacak
bu İlyas'un çabasi
kizi evet deyur da
hayir diyen babasi
sabredup duriyirum
yalvarurum Mevliya,
benum kadar sabreden
ancak olur evliya
sabrede ede ede
aylar oldi da sene
sevda işi ayağume
gene dolandi gene
saat gece yarisi
yarum telefon etti
kaçur dedi sevdalim
artuk canuma yetti
sabah saat on gibi
biz buluştuk sahile
Allah yardumci olsun
iki sevdali cahile
oturduk yaş üstine
ayaklar taş üstine
al beni kaçur dedi
dedum ki baş üstine
----------