Bağış

Şiir okurken kendimizi okuyoruz sanırım,her dizede olmasa da aralarda bir yerle bizden bir ufak eser...Zaman,mekan ve insan....Etrafımızdakiler,yanımızda hemen duranlar ve gönlümüzde bizle beraber yaşayanlar...Zaman hüzün zamanı,her gün kedere gebe. Şiir yazarken bile mutlu ve iç okşayan konu bulmaya uğraşıyoruz arada..

Sizin kalemden çıkan her dize birşeyler veriyordur bize emin olun...İçerik ne olursa olsun ,ister hüzün,ister özlem ....Üslup ve şekil mükemmel...tebrikler ...

herkesin çok sevdiği bir yemek vardır hani yerken tadı damağımızda kalır çünkü tam kıvamındadır

ama o yemeği mutlaka ustasından yemek isteriz çünkü tadı tuzu, suyu, yağı hepsi yerliyerindedir hem adı hem de tadı hafızalarda kalır kusur aramaya kalkarsın ama bulamazsın, bu şiir, işte öyle bir duygu uyandırdı bende

duygular inci gibi dizilmiş dizelere sanata değer veren ve yaptığı işe titizlik gösteren siz ve sizin gibi değerli yürekler hep var olsun bu sayfada gördüğüm güzellik adına Sait Bey'e çok teşekkür ediyorum

saygılarımla

Aklıma Küçük İskender'in şiirinden bir kıta geldi şimdi. Aktarmak isterim. Der ki;

''yüzüme geldim yüzümde kuru çam yaprakları çamlar dediysem inanmanız da gerekmez pencerelerden sarkıtılan kaçık erkek çorapları... aaah! ölüm!

Anlatım çarpıcı..Şairimizin çarpıcılığı ayarında..Burda ölüm,şairimizde vefa..

Kutlarım Hocam..

''yıkıldık kaldırıma kaldırmayın restorası olmaz hüznün''

Hocam; Şiir üzerinde çok döndüm dolaştım belirteceğim ilk düşünce;şiirde vermek istediğiniz mesajı akla gelmeyecek betimlemelerle vurgulamanız.İlk düşün payı ayırdığım yer üstte alıntıladığım yer oldu.Ne muhteşem bir söz dizilimidir bu!İnşasına hüzün serpiştirilen bir sevda yıkılmaya mahkumdur..

''her kanayan yaraya prostat kalan bu çağa kazıdığım ceylan eskisi duyarsız derim yaralı parmağına en azından baş sağlığı diliyor sistitim''

Çağımız;öyle bir duruma gelmiş ki;içinde cereyan eden her olaydan sebep tıkanmış; sus pus bir durumda sinmiş insanlarını izlemekte..Bizde bu insanlar arasındayız.Bizde bu acımasızlıktan ötürü benliğimizden ödün veriyoruz,vereceğiz.Şair;tıp bilgisini kullanarak;en azından kanayan yerine şifa dileyen bir parçasının bulunduğunu belirtiyor.Eski zamanlarda kanayan parmağa deri kemer kazınır ya da küçük abdest yapılırdı.Çağın felsefi bir şekilde (tümdengelim) yöntemiyle acımasızlığının,vefa yoksunluğunun ve acizliğinin dile getirilmesi bu!Mesajı bu tarz iletmesi maharet işidir şairin.. ...

"bugün serseriliğimde misafir kalacağım"

insanın sık sık içe dönük halleri vardır yaşamda ve bu haller dış dünyadan bunalırlar bazen yukardaki dizede şairin dediği gibi insan bazen serseriliğinde bile misafirdir... yüreğinize sağlık...