Baharın

yine, güneş doğacak mı yarın
sular soğuk gibi duruyor! ..
bak! yaprakların rengi kırmızı
hatıraların;
..........köpek gibi soluyor.

yüzünde bulundu, mutluluk sahteciliğin
iki gölge, bir yalın gerçek
trajik bir oyunda
sana yalvaran duygulardı düşlediğin
taze bir mevsim, hayatın baharında
alkışlarla kapanacağını sandığın
bir perdeydi, güzelliğin
ama nafile, nafile beklersin
bir avuç kum gibi buldun kucağında
kucağında kum gibi güzelliğin

üstüne dökülen renkle
dünya çiçekle kaplanır
masumca bir kalple
sevdalandığını sanır
kim bilir yolların sancısını
senelerce, öylece, upuzun,
ve çıplak.
bazen yüzüstü bayırların,
............ayaklarına kapanır.
koşulduğu zaman,
umutla, hasrete doğru,
ufuktan sanki bir el,
bana gel diye uzanır.
ve kucaklar üstüne atılanları
/ihtiraslı bir akrep/
hürmetle sevdalı
...........kollarına alır

içimden bir çöp çek
kaybetmek istemiyorum
kırık çıkarsa bir kenara koy
yeniden denemek mi?
................bilmiyorum
içimden bir çöp çek.....
.......resim bu değil, siliyorum!

.....sarıl sıkı bir aşkla; yanakların yalnız,
.....dudakların mahrem, gözlerin kız kalır.
.....rüzgarın fısıltısından ürken saçların
.....mahcup duran bu aşkta yalnız kalır

doğrusu özledim
gerçek gibi sevgileri
geçen,... akşamki seneleri
yahut ta ihanet olmasaydı
beynimi deler miydi?
kemikleri
............/düşümün,//
bilmiyorum

umutlarda sürünen, sürüngen
it gibi titrer ruhun.
/ağaç kabuklarını kemirir kurtlar/
hayatım...! peşinde ölüm
/ağaç kabuğu gibi, içine girer/
............kemirir diyorum

/çekilesi /...
ben, çoktan öğrendim;
yeşil korur,
mavi serinletir,
turuncu gecelerde gelir,
... /dertlerin/ efendisi.
akrep zehirlerken renkleri
.../çok sevmiştin, sevmemelerinle beni/
bir aşk yarat...
gölgesinde mevsimler dinlensin
yeni doğuyormuş gibi senden
ölmeyesiye dilekler beslensin
ama nafile...
harcayacağın bir duyguyu,
..................nafile beklersin.
umutlumusun yalandan
koynunda günah, girdin sabaha

...duvarlara bakar, deler yerleri
...yağmur besleyen bulut gözleri
.../doludur; .. haydi durdur/
durdur! yanağından kayan çareleri
.../birden değil, usul usul/
usul usul inen darbeleri

bitsin diye inlersin
ama nafile...
nafile beklersin.

mavi dalgalarımda, derin
gezer, güzel gözlerin
bir zeytin dalı taşır
göğsüne düşen güvercin
semaları süsleyen
tarifsiz bir meleğin
elinde durur,
durur ürkek yüreğim
.../ah nasıl yanarım ben/
bir duygu bu, bilmediğin.

/sunduğun/
........kırk satırdı
sabahsız gecende
semalarından kaçmasın diye
kanatlarını kırdığın güvercine

........ / bir akrepti, üç boğum, bir de uçurum/.

niye döndürdün ki kendine
içindeki zehirli tılsımı
etrafını sardı değil mi?
........yalnızlık
zaman; acımadı yıllara
kıyıma devam etti günahlar
elinde tuttuğun
.........ölüm gibi bir şey mi?
korktuğun;
/bir akrep, üç boğum, bir de kurşun/,
,.........kavuştuğun; cehennem mi?
bilmiyorum...
........./çaresizliktir/, sürülür,
........................öldürür! ... diyorum
ölünür biliyorum