Bakış

Bu yıl ilgilendiğim üç kedi öldü. ( birinin ölüp ölmediği belli değil. Dördüncü gün. Uğramadı hiç...)

uykulu uykulu bakıyorum. üç dört kez özene-bezene yazdığım notların uçuşuna yanıp durmamın yararı yok. zaman leylak zamanı.
...
aralıklarla yağmur yağdı. güneşe aldandım. askılı atlet almak zorunda kalınca tuhafiyeci hanım kaç numara dedi?
...
ofisi taşıdık on beş gün önce. eski boksör müdür. gülerek gelip gülerek gidiyor. kamera takmayı düşünüyor. taksın. askılı atletimi asarım böylelikle...
...
ama bence lila olmalı aşk.
daha yumuşak...
transseksüel gülümsediğinde
yanındaki zibidide gülümsüyor
...
mayıs ıhlamur zamanıdır
biraz da hapşırmamdır
alerjidir ayrılığın kısaltılmış adı
biraz kıyıdır
yalnız bir kıyı
sahipsiz bir kedi gibidir
ne zaman düşsem
ağlarım vurulan bıldırcınlara
ve piç fırtınalara
...
dolmuşun arka kısmındayım
her şey solgun
her şey ölgün
torbamdaki uskumru çığlığı
denize dönüş yolunda
bense bilemiyorum
dönüş yolumu
yıkılmış kent gibiyim
öyle demişti bir kadın
belki bir alıntıydı
ne mutlu sana
değmemişse omuzun bir başka omuza
...
oysa aşk hep lila olmalı
belki de mor
albümlerin orta sayfasında
unutulmuş gibi
ıhlamur ve leylak
biraz da kalbim
hepsi bu
kuzusu
ve kurusu...