Bana Sen Kala / Sana Ben Kala
/ biliyorum
güneşe asmalıydım gözlerimi
ki
görünmemeliydi
sessizce gürleyen yağmurun ayak izleri
yokluğunun kokusu tütmesin diye burnumda
yanaşmamalıydım
benden köşe bucak kaçan kırmızı karanfillere
hovarda bir derenin denize karıştığı yerde
kelebek ninnisine aldanıp
mor begonvillerin alaca gölgesinde serinletmeliydim yüreğimi
aldırmaksızın hiçbir şeye
dolunayda yolunu şaşıran
sersem iri kırmızı karıncaları izlemeliydim hep
ya da ıssız bir gölün yamacındaki koca ağacın
yaraları kabuk bağlamış kırık dalına tünemeliydim
ve aç
ve susuz kalmalıydım gecelerce
kızıl taylar dört nala koşmalıydı altımdan kükreyerek
tir tir titreyip sallanmalıydım
acılarını katık yapan yarasaların korkusundan
ıssız bir çölün tam ortasına çadır kurmalıydım belki de
kum fırtınasıyla tanışıp boğuşurken unutmalıydım adını
gözlerini silmeliydim artık yolumdan
sevmemeliydim seni
değil mi ? /
kolay mı sanıyorsun sen !
başımda dört dönen şımarık serçenin
kınalı kanadında taşıdığı ıhlamur kokusu gibisin
içime doluyorsun her nefeste
o solgun deniz fenerinin ışıkları
bir yanıp bir sönüyor kıyılarımda
iskelenden ayrıldığım yalanına kanma hiç
pupamdaki halatın ucu yüreğinde düğümlü
yine de sen
bana sevdiğini söyleme sakın
bakarsın inanasım gelir
dile dökme yiğitliğini gösteremeyip
gözlerinle söylediklerini de
mum çiçeğinin dibine göm
belki yeşerirler orada
hem
kolaysa eğer
süpür öyleyse gözlerini üzerimden
baktığım her yerde dokunmasın
yüzümün kurumuş yapraklarına
çık git gecelerimin ayışığına saplanmış bağrından
avuçlarıma yapıştırdığın elinin sıcaklığını da
sakın bırakma bana
kokladıkça sensizliğe dayanasım gelir
yokluğunda üşürken bakamam ben
hıçkırıklarını söken papatyalara
...
şimdi
dağınık baharların nazlı yağmurları ıslatıyor yüzümü
eğreti sokak ışıklarından ödünç bir beste yapıyor dilim
ipini koparan yüreğim yanık bir kaval üflüyor karanlığın ucuna
kuytu bir çınarın gölgesini nasıl da özledim oysa
hiç tükenmeyecek sandığım masalın
nakaratları sesleniyor arkamdan
dayan diyor dayanabildiğince
bana sen kala
boğazımda düğümleniyor kuzey esintileri
deniz yeşili karışmışken gecenin kara beline
ağzı kapalı iki yıldız düşüyor kımıldayan suyun yüzüne
sen ve ben
bir sağa bir sola
hem de salına salına
yosun tutmuş bir şamandıranın kapısını çalıyor hırçın dalgalar
minik bir gülücük boy veriyor pembe serpintilerin arasından
sessiz çığlıklar uçuşuyor havada
ellerimizin içinde filizlenirken umut
tanıklığa soyunuyor ayışığı
içimde bir sızı ki
öykünemiyorum
kırılıyor içimdeki düş kulesinin yelkovanları
dolup dolup taşıyorum kendime
bana sen kala
avuçlarımda can çekişiyor tutanaklara geçirdiğim zaman
martılar horlarken derin uykuda
ben köpürüyorum alabildiğine
küpeşteyi tırmalıyor tırnaklarım
masal mı bu
öyle bir uçurum ki gözlerin
dayanamıyorum
onca ışıkta bile gömülüyorum yine karanlığına
direniyorum gezi parkında
Hayyam'la kesişiyor yolum
Say ki ben de suç işliyorum inadına
durdukça dolaşıyor
karıştıkça bulanıyorum
düşüyor var olan tüm katsayılarım
umutlarımı toplayıp çarparken
umarsızlıklarıma bölünüyorum
eksiliyorum gitgide
hem çok açım hem karnım tok
bir varım sanki bir yok
gölge çok ipucu yok
düşe kalka karanlığı öpüyorum yanaklarından
kalabalığın karmaşasında yitiriyorum izimi
üstelik tam da
beni sen geçe
sana ben kala
06 / 2013 SIĞACIK
Not:
Dizelerime yürek sesi olan değerli arkadaşım Semiha EFE Hanımefendi ' ye içtenlikle teşekkür ederim . Sağlıkla , mutlulukla ve sevgiyle kalması dileklerimle...
Şiirin gücü, Şairin büyüsü...
Başından sonuna şiirdi Ayhan.
Kutlarım...
👑
Günün Şiirini😙
Ve
Günün Şairini 👑
Kutlarım..👍
Hocam çok uzun zaman oldu eserlerinizi okumayalı inşallah aramıza tamamen dönmüşsünüzdür...😙👍
kalem usta olunca keyfine doyum olmuyor..
Şiirlerinizi özledik hocam yüreğinize sağlık selamlar
İki zamanında varacağı yol sevgiye çıkıyor aslında ne güzel bir zaman dilimi bu ''Bana sen kala.'' gerisi hayatın içinde dolu dolu yaşanacak sevda ile yüklü bir ömür olsa gerek yürekten tebrikler Ayhan abi...👍
içimde bir sızı ki öykünemiyorum kırılıyor içimdeki düş kulesinin yelkovanları dolup dolup taşıyorum kendime
bana sen kala avuçlarımda can çekişiyor tutanaklara geçirdiğim zaman martılar horlarken derin uykuda ben köpürüyorum alabildiğine küpeşteyi tırmalıyor tırnaklarım masal mı bu.. 👍👍😙😙
Güne düşen en içten ve yüreklere dokunan satırlardı değerli hocam. Sizin şiirlerinizde bambaşka bir tat var ve ben bu tadı çoook seviyorum. Başarılar, saygılarımla 👍