Başka Türlü
Sıkılmıştım Dünyadan
Gidiyordum tutkunun hikayesine
Ayaklarım burada
Benliğimse çok uzaklarda
Hiç kimse yok milyonların dışında
Ben yol alırken
Bıraktığım koca şehir uykuda.
Gidiyorum durmadan uzayın derinlerine
Issız bir yer burası
Ay kadar, mars kadar ıssız
Varsın hayel olsun ne çıkar
Yaşam hayel değilmi.
Başka türlü bir şey gördüğüm
ne dünyaya benzer, ne efsanelere
zamansız geçiyordum tramlı alemi
Genişlemeye yakındı keşif.
Hlinde kaldım günlerce
Ülkeler şehirler yoktu
Gittiğim o gezegende
Her şey minav ve selekti
Yemek içmekte yoktu
Öyle canlılar vardı ki
Şekilden şekle geçiyordu.
O uzun ömürlerinde
Bir kez çoğalıyorlarmış
Üreme tılsımı bir kez oluyormuş
Onuda kendinden alıyorlarmış.
Zaman geldi ayrıldım
Başka bir gezegene vardım
Tukan diyorlar buraya
Bir adresi yok ama
Sevginin has bahcesi var
Güllük gülüstanlık her yer
İrem bahçelerine benzer
Renklerin dilinden sözediyorum
Gelgitler içindeler
Algılama ve ışık farklılığı
İçgüdüsel görüş alanı
Mantık ve akıl boyutları kurgusal değil
Şeffap baloncuklar toprağa damlıyor
Yürümüyor, uçmuyor çekirge gibi zıplıyorlar
Sahibinin sesine siniyorlar
Ama ben duymadım, görmedim
Bana sen insansın diyorlar...
Mustafa Yaman
22 mart 2022