Batini Düşündüm Atımla Dört Nala

Kötülük çeşmesinde bir damla içenin
başı beladan kurtulmaz bela yağmurunda

bu ne aşk bu ne meşki
buna tam ''k/aşk'' denir tarhana sulusu çorba

Benim bildiğim dilde
yol yolakta
bunun selamı nede kelamı yok sanırım

insanlığın yabancılaştığı şu devirde
aşklar meze olur sofralara paraya kanar yaralar derin
bu devirde yabanı otlar bozkırlara savrulur

Her sabah ayazda nemli sanar kendini
sonrası bir kıvılcımla tuşur yanar bir ömüre yaban kalır
yada yanmadan bir domuzun ağzına kapılır
keçiye kurda yem olur

akşamlayan kuyruklu yıldızın düşüşü..
kuyruksuz aşklar
kuyruklu davullar zurnalar eskidendi

Gitmeler gelmelerdir bizi adam eden sevdaya
bir kahkayla gülüyorum her geçen zamana
değmez kuru gürültüye kalan gülüşler

kuru sevdalar bahtiyar olmaz ki
bu da bir yaşam gerçeği
içini dolduramazsan hayat boştur
yorgunum
git demekle sahte sözün akibeti kurguyu geçmez

İlleti zar eder her demin varlığına
yine endamlı yeminler tepede kuş bakışı sultanlığına yeter
senli olmayacağım kesin

tanımadın ki!
iyi olan nedir ne değili
yokluğun buysa varlığın cehenem olsun

Bahtını düşünürüm zamana takılan kulpundan as
zülme başkaldır sesinle adımların sevdaya ayak uydurduysa
çok bilmişliğin aşka faydası yok bildiğim

elvedaların k/arına k/alınmaz dost bilğinle kal
olursun bana kaf dağın ardından sırdaşım

*B/atini düşürüm sesinle kol gezdiğin sahra çöllerinde dört nala yol bitmez...)

31*08*12*Karataş*