Bayram Kaçkını
bu mahzun bayram sabahında kalsaydın ya evinde
bir sen değildin al yanakta damla sus payı kapı gözleyen
hüzzam dinlerken başı önde kaç anne bakıp dağlara
masum sevdasına el açmış da mahur ağlar
en dirisi baş eğmiş sırasını bekliyorken meçhulde
yol başlarında kınalı saçlı kuzular koçlar
ölümsüzlüğün sınırında ödünsüz bayram yapıyorlar
zaman öyle kahpe ki kartal yuvasını deşer
hele ulaşmaya görsün yüreği tüyünden kara kuzgun
ak pak martıları katıp önüne ta Fizan’a kadar sürer
uyku gözlere inat dirençlidir lakin yorgun zaman
bilen olmaz anlayan olur ayrılığı eşinden aşiyanından
sonra sızısı bayram şekerlerinin tadına düşer kızının
istemesen de bilirsin arifeden başlar eteklik telaşı
hatırla mazi sevimli bir çocuktu düşer kalkar
çok önceden başlardı telaşı masum bayramın
bilirsin illa ki kötü kadınlar ısrarla süpürürdü
halı altlarıyla kapı aralıklarına tozlarını
yürek gibi sanki konu komşu bir oraya bakmazdı
senin ise saçlarında bigudiler dilinde türkü
kimse anlamazdı ne derdin '' ah nenen ölsün sarı gelin ''